1. 576.
    0
    1-2 ay böyle devam etti. zaten tatil girdi işin içine..

    tatile kadar, yüzünü az da olsa görüyordum.. dokunamıyordum, öpemiyordum.. saramıyordum, koynuma alamıyordum ama en azından yüzünü görüyordum. gülerken izliyordum çaktırmadan kantinde. bazen bahçede m ile gezerken bakıyorum, ne kadar da güzelmiş.. diyorum.

    bazen, öyle bir an geliyor ki hani filmlerdeki gibi gözümü kırptığımda karşıma o geliyor, gene kırptığımda gidiyor..

    artık cafemize gitmez olmuştum. sahile de sadece evdekilerin dırdırını çekmemek için içmeye indim. ona, istanbul sahilleri başkadır benim gönlümde. demiştim. öyle de.

    bizim oturduğumuz çay bahçeesine gittim, martılar gene aynı yerde. sessiz çığlıklarını duydum, onlar da orda tek başıma gelişime isyan ediyordu. garson bile sipariş için arkadaşınızı bekleyecek misiniz diyor.

    -yok.. bir kahve

    diyorsun.

    sonraki gidişinde, gene aynı soru..

    hep tek kalkıyorsun..

    artık diğer gidişlerimde

    kahve mi demeye başladı. farketmişti yalnızlığımı. ali'ydi adı. belki okuyordur bunları, çok iyi çok temiz bir genç.
    ···
   tümünü göster