1. 1.
    0
    many, many years ago when i was a little child
    -yıllar yıllar önce ben küçük bir çocukken
    mama told me you should known
    -annem bilmem gerektiğini söyledi
    our world is cruel and wild
    -dünyamız acımasız ve vahşi
    but to make your way through cold and heat
    -ama soğuk ve sıcağı yol bilirsen
    love is all that you need
    -i̇htiyacın olan tek şey sevgi

    i believed her every word more than anything i heard
    -onun her sözüne inandım, duyduğum herşeyden fazla
    but i was too scared to lose my fun
    -neşemi kaybetmekten çok korktum
    i began to cry a lot and she gave me apricots
    -hüngür hüngür ağlamaya başladım ve bana kayısı verdi
    kisses of the earth, fruits of the sun
    -dünyanın öpücüklerini, güneşin meyvelerini

    apricot stone hidden in my hand
    -kayısı çekirdeği elimde saklı
    given back to me from the motherland
    -onu bana geri verdi anayurdumdan
    apricot stone ,i will drop it down in the frozen ground
    -kayısı çekirdeği ,onu gömeceğim donmuş toprağa
    i'll just let it make its round
    -yolunu bulmasına izin vereceğim

    now i see the northern star shining brightly in the storm
    -şimdi kuzey yıldızını görüyorum ışıltıyla parlıyor fırtınada
    and i've got an avatar of my love and keep me war
    -şimdi bi avatarım var aşkıma ait beni savaştan koruyan
    now i'm not afraid of violent winds
    -artık korkmuyorum şiddetli rüzgarlardan
    they may blow, they cant win
    -esebilirler,alt edemezler

    may the winter stay away from my harvest night and day
    -kış uzak kalabilir hasatımdan gece gündüz
    my god bless and keep my cherished fruit
    -tanrım kutsar ve korur değer verdiğim meyvelerimi

    grow my tree up to the sky
    -ağacım uzanır gözyüzüne
    once i wawed my home goodbye
    -bir kere veda ettim evime
    i just wanna go back to my roots
    -sadece geri dönmek istiyorum özüme
    ···
   tümünü göster