+1
yemek esnasında babamın bir şeyler demeye çalıştığını anlayabiliyordum panpalar. çünkü rahatsız bir şekilde duruyordu ve karşısında kim olsa o insanın bir şeyler söylemeye çalıştığını anlardı. babama ne oldu, bir şey mi diyeceksin gibilerinden cümlelerle yardımcı olabilirdim belki ama o an susmayı ve beklemeyi tercih ettim.
aslında genelde de beklemek işini çok severim. aklınıza gelebilecek her konuda. bilmiyorum belki saçma ama beklemek işi olmazsa hiçbir şeyin anlamı kalmaz diye düşünüyorum.
şöyle ki; herhangi bir konuda, misal aşkta, misal işte vb. hep bir beklenti içerisindeyizdir. sürekli bir şeyleri yapmak isteriz. ne bileyim sevdiğimiz kişiye kavuşmak isteriz, kavuşuruz bu sefer daha sık beraber olmayı isteriz, sıkça beraber oluruz evlenmek isteriz falan. yahut işte, en başta iş bulmak isteriz, işi bulduktn sonra terfi etmek isteriz, gelebileceğimiz en üst noktada prim isteriz, sonrasında emeklilik isteriz vb. bunu hedefsiz insan anlamsızdır afarizmasına da bağlayabiliriz aslında. hasılı bu beklentiler bizim hayatımızın rengidir. düşünsenize aklınızdan geçen her şeyin anında olduğunu. belki ilk başlarda hoş gelir ama sürekli olunca bıkılacağından o kadar eminim ki. beklemek denilince aklıma gelen, içinde beklemek kelimesi geçmese de şu dörtlüğü yazmadan bu bahsi bitirmeyeyim;
payın sadası gelse de sen hiç gelmesen
men dinlesem kıyamete dek, vuslat istemem
bulsam izinle semtini,ol semte ermesem
aşsam zamanı hasretin encamı gelmeden.
meal; ayak sesin gelse de sen hiç gelmesen. ben bu sesi kıyamete kadar dinlesem başka bir kavuşma istemem. izini, semtini bulsam ama o semte gitmesem, hasret bitmeden zamanı aşsam.
kısa not: daha derin açıklama isteyenlere ayrıca pm den yardımcı olurum.
neyse panpalar, babam bir şekilde cesaretini topladıktan sonra konuşmaya başladı. bak oğlum, biz senin ve kardeşlerinin iyiliği için her şeyi yaparız dedi durup duruken. haliyle bana nasıl yani demek düştü, dedim zaten. şöyle ki; son zamanlarda sanırım seni çok iyi anlayamadık dedi. bendeki sorular birikmeye devam ediyordu. ee der gibi baktım. babam devam etti. oğlum annen hocan ile konuşmuş( aynur reyizi kastediyor) dedi.
o anda binlerce şey aklıma geldi, kısacık zamanda. reyizin her şeyi anlatmış olabileceği ihtimalinden, benim esraya duyduğum sınırsız aşkın ailem tarafından öğrenilmiş olmasına kadar, çokça şeyi düşündüm durdum. bu düşünceler arasında o an için en fazla çekindiğim ise benim esraya olan tutkumu ailemin öğrenmiş olabileceği ihtimali idi. tamam, yani belki bu normal bir olay ama benim yapımda bir insan bu durumdan büyük utanç duyabiliyordu nedense. kişilik meselesi işte panpalar. tüm bunları düşündüğüm ufak duraksamadan sonra, ne konuşmuş dedim babama. babam anlatmaya başladı. reyiz toplantıda annemle özel olarak konuşmak istemiş ve son dönemlerde bendeki durgunluktan söz etmiş. derslerimdeki düşüşten falan da bahsetmiş. yine benimle konuştuğunu ve bu taşınma işi yüzünden canımın sıkkın olduğunu anladığını söylemiş. reyiz buydu panpalar işte. beni endişelendiren konuya dair bir şey söylememiş. öncesinde acaba babam mı söylemiyor o konulara dair şeyleri diye düşündüysem de daha sonra reyizden sır çıkmadığını anladım.
ve babam tüm konuşmanın özeti, amacı sayılabilecek o cümleyi konuşmanın sonunda kurdu.
Tümünü Göster