evet beyler beni bilen bilir film izlemek benim için tutkudur. (bkz:
cekilmis en zekice filmler listesi izlemeden olme) bu başlıkta sığırın biri bu tarz bi liste yapmış. listede social network var lan. şok oldum amk nutellamı düşürdüm. şu dünyada en abartılmış 3 film social network inception ve aliendir amk.
evet beyler her neyse size güzel bi liste yapıcam aklıma geldikçe de güncelliycem buraları. bu da benim film izlemek isteyen panpalara nacizane kıyağımdır
--liste--
usual suspects (1995)
dünya tarihindeki en güzel sonlu filmdir. kevin spacey panpamız şov yapıyo. 5 tane hırsız hapisanede tanışıp iş kovalamaya başlıyo. sonra bi gemi patlamasıyla işin içine polis giriyo ve topal kamil hırsız kevin spaceyden filmi dinliyoruz. aklı olan izler
inglorious basterds (2009)
çok kral bi savaş filmidir. ama içinde savaş sahnesi yoktur. 3 tane silahların konuştuğu sahne vardır. nazi fransasında nazilerin anasını giben 8 kişilik bi ekibi anlatır. güzeldir
primal fear (1996)
edward norton un ilk filmidir. bi pgiboposu öldürmekle suçlanan gencin davasını anlatır. sonu şahanedir. edward norton bini şov yapmıştır
butterfly effect (2004)
sürükleyici bi filmdir. geçici hafıza kayıpları yaşayan bi çocuğun büyüyünce insanların hayatını nasıl gibtiğini izlersiniz. başrolde amlıların sevgilisi aston kutcher var
boondock saints (1999)
macmanus kardeşler aşırı şakirttir. aynı zamanda artisttirler. bunlar bi bar kavgasından sonra bostonun süper kahramanı olmaya karar verirler. zeki bir bin olan dedektif rolündeki williem dafoe bunlar yakalamaya çalışır
godfather serisi
bu filme yorum yapmak haddime düşmez beyler. sinema tarihinin gelmiş geçmiş en iyi serisidir. izlemeyen adam değildir
into the wild (2007)
christopher denen kamilin zütüne rahat batmıştır ve modern dünyayı terkedip doğaya, alaskaya gitmeye karar verir. güzel filmdirsize hayatı sorgulatır
the thin red line (1998)
güzel ve duygusal bi savaş filmidir. en iyisi değildir ama ilk 5 e girer
apocalypse now (1979)
godfather ın yönetmeni coppolanın 2. şaheseridir. vietnam savaşını en güzel anlatan filmdir. ama dıbına koduğmun filmi 3.5 saat. zütü olan izler
die hard (1988)
şahane aksiyon filmidir binler. bi iş partisine karısını görmeye gelen polis burce willis partiyi basan soyguncuların anasını giber. küçük mekande geçen büyük filmdir
psycho (1960)
hitchcock denen kamilin güzel bi filmidir. bates motel diye bi motelde geçen garip mevzuları anlatır sonu giber atar
oldboy (2003)
bi adamı alıyolar 15 yıl biyerde hapsediyolar. ayrıca karısını da öldürüyolar ve yeni doğmuş kızı da kayıp. adam ordan çıkıyo ve analarını gibmeye and içiyo. hepinizin bildiği bi film beyler. hala izlemeyen varsa acele etsin
snatch (2000)
ingiliz olduğu halde iyi bi panpamız olan guy ritchie nin klasiği. bi taks bahisçisi, çingene taksör, mafya, franky 4 fingers, 3 tane kamil hırsız, bi tane kiralık katil, yahudi binler ve bi rusun arasında geçen mevzuları anlatır
rocknrolla (2008)
yine guy ritchie şov var beyler. yine bi soygun mevzusu snatchla aynı seviyede zevkverir
gran torino (2008)
clint eastwoodun son filmi. bu filmle oyunculuğu bırakmıştır. eski asker olan tamirci walt kowalskinin hayatı mahallelerine taşınan asyalılar tarafından gibilir. böyle güzel bi filmdir.
soylent green (1973)
ya bence yannan gibi bi film ama seveni vardır heralde. dünyadaki huur çocuklar gibiştikçe gibişir ve nüfüs patlar. açlık başlar. sonra bi tane firma soylent green diye bi yiycek üretir ve açlığı bitirir. ama mevzu böyle biter mi tabiki bitmez. mevzu asıl burda başlar
v for vendetta
devrimi başkaldırıyı anlatan güzel bi filmldir. parlamentoyu patlatmak isteyen gut fawkes teması vardır. asıl mevzu şudur. illüminatinin allahı olan natalie portman bu illüminati karşıtı gibi görünen filmde nasıl oynamıştır ?
one flew over the cuckoos nest
jack nicholson kralın en güzel filmidir hiç bi şeklide tartışılmaz. bi suçlu akıl hastanesine düşer ve ordaki delilerin hayatını güzelleştirir. türkçeye guguk kuşu diye gibimsonik bi şekilde çevrilmiştir ama tam çevirisi "delilerin arasından biri geçti" dir
this is england
çok güzel bi filmdir beyler (hayret amk bi de ingiliz filmi) 83 ingilteresinde babası ölen shaun bi tane çete gibi bi mevzuya girer. bunlar öyle çok huur çocuğu değildir ama sonradan mevzuya bulaşan milliyetçiler ortamın anasını giberler
clockwork orange
bana göre kubrickin en iyi 2 filminden biridir. itin kopuğun ağa babası olan alex delarge ve çetesinin huur çocuklukları anlatır. roman uyarlamasıdır
dr strangelove
kubrickin tek komedi filmidir. amerika ve rusya arasında yanlışlıkla çıkan bi savaşı anlatır. güzeldir
the big leobwski
jeff bridges ortalığın anasını gibmiştir bu filmle. ipimle kuşağım gibimle taşağım diyen "the dude" isim karışklığı yüzünden taşaklı bi mevzunun içine düşer
shaun of the dead
zombi filmleriyle dalga geçen bi ingiliz filmi. özellikle dawn of the dead le dalga geçer. şahane komedidir.
what lies beneath
indiyana cons harrsion ford karısını deli olduğuna ikna etmeye çalışıyo. kötü adam rolü yakışmamış bine
arlington road
üniversite öğretmeni bi adamın karşı komşusunun terorist olduğundan şüphelenmesiyle başlayan mevzular anlatılıyo. güzel film sonu da ayrı güzel
neds
bi tane çalışkan liselinin delirişini anlatıyo. yine ingiliz filmi amk aksanlarını gibtimin çocukları. çok güzel değil ama izlenir
gandhi
güzel bi biyografi. gandhinin hayatını anlatıyo amk eşek değilsiniz anlamışsınızdır. başrolde ben kingsley var
scoop
woody allen denen huur evladını günahım kadar sevmem amk. karı gibi bi konuşur bi susmaz. bu filmde yine oynuyo ama scarlett johansson için katlanırız. bi gazeteci var işinde yeni. londradaki huur ölümlerini araştırıyo.