1. 1.
    +7 -2
    arkadaşlar şu anda türk ordusuna yapılan hukuki saldırıda 13 davada 666 sanık yargılanmakta. daha sonra olayı araştırıp bişeyler okumaya karar verdim. olayların farklı yaşandığını, bize farklı anlatıldığını öğrendim. çok güçlü bir örgütlenme örneği olarak hakimler, savcılar kiralık birer mal gibi kullanılıyor, gizli tanıklar üretiliyor, medya aracılığıyla olaylar taraflı anlatılıp kamuoyu tepkisi yaratılıyor.

    öncelikle vereceğim videoyu izlemeniz gerekmektedir zira mahkemelerdeki bu "yanlış anlamaların" ve iftiraların daha açık görülmesine sebep olur. başrolde fethullah hocaefendi, "hakimde kiralayacaksın, avukat da" filmi: http://www.youtube.com/watch?v=0EXdrRkRKJo

    aşağıda dursun çiçeğin yargılanmasıyla ilgili bir saçmalık:

    "Albay Dursun Çiçek’in yargılandığı davada ifade veren “gizli tanık” şöyle dedi:
    “ilhan Cihaner’i (eski Erzincan Başsavcısı), 2009 yılında orduevinde bir sabah kahvaltısında Albay Dursun Çiçek ve rütbeli birkaç subayla birlikte gördüm.”
    Bunun üzerine Albay Dursun Çiçek ile gizli tanık arasında şöyle bir diyalog gelişti:
    Çiçek: Beni orduevinde gördüğünü söylüyorsun, ben o gün ne giyiyordum?
    Gizli tanık: Üzerinde hâki resmi üniforma vardı.
    Çiçek: Denizciler yeşil üniforma giymez.
    Gizli tanık: Pardon karıştırdım, beyaz bir üniforma vardı.
    Çiçek: Ocak ayında beyaz üniforma mı giyiyordum. Kışın siyah giyeriz.
    Gizli tanık: Tam olarak hatırlamıyorum, başka renk olabilir.
    ilginç bir tartışma. Elbette mahkeme heyetinin bu tartışmayı ve gizli tanığın ifadesi ile savunmanın söylediklerini nasıl değerlendireceğini bilemeyiz. Bu konuda bir yorum yapmak da doğru değil, mahkemenin bileceği iş.
    Ancak bu haberin “yandaş medyada” veriliş biçimine dikkatinizi çekmek istiyorum:
    “Gizli tanık Efe, Çiçek’in yüzüne ‘oradaydın’ dedi!”
    Gizli tanık ile Albay Dursun Çiçek arasında gelişen ve en azından gizli tanığın hafızasının zayıflığını ortaya koyan bu diyalog haberlerinde yer almadı.
    Bu basit bir haber atlama ya da haberi değerlendirme hatası değil.
    Bu açık bir dezenformasyon! Sürmekte olan bir davanın gelişimi ile ilgili olarak kamuoyunu kasten yanlış yönlendirmeyi hedefleyen bir girişim."

    yukarıda belirttiğim saçmalığın trtye yansıması: http://www.trt.net.tr/Hab...08-4e52-bdcb-26da8fad2ce5

    yukarıda belirttiğim saçmalığın zamana yansıması: http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=1138460

    orduya karşı böyle güçlü bir örgütlenme zaten ancak illuminatinin, "abilerin" işi olabilirdi.

    özet: ayakta skerler adamı böyle

    edit:
    ergenekon sanığı teğmen mehmet ali çelebi'nin telefonuna emniyet merkezinde 139 yeni telefon numarası kaydedilip soruşturma tutanağı hazırlanıyor. daha sonra bunu mahkemeden önce farkeden sanık avukatı aynı telefonu karşı delil olarak sunup incelettiriyor. gerçekten de numaraların emniyette kaydettirildiği anlaşılmasına rağmen hiçbir suç duyurusu yapılmıyor. sehven(yanlışlıkla) kaydettik değiy özür diliyor emniyet görevlileri. 2 gün sonra bu da unutuluyor tabi. ve siz am beyinli sülümancıklar hala kandırılmaya devam ediyorsunuz
    ···
   tümünü göster