+6
okuyan okusun, okumayanın da canı sağolsun beyler.
yaklaşık 2-3 yıldır görüşmediğim kuzenime gittim bugün. herif çeşme'de bir butik otelin işletmeciliğini mi ne almış anlattı da anlattı. hayat adına bir tak yapmazdı bu eleman. varsa yoksa araba, kızlar, pişpirik falan. görmedim yani bugüne kadar oturup da bir iki sayfa bir şey okuduğunu ama hayat böyle işte panpalar. ben bugüne kadar hep bir şeyler okudum, ne bulursam okudum. teorik kitaplardan tutun da edebi değerleri olan kitaplara kadar. sanat, siyaset, akımlar, kültürler, dinler, diller ne varsa okudum ama para şimdi onda, bende değil. ha okuduklarımdan öğrendim ki inanın çok lükste gözüm yok. ama şurada iki geyik çevirmek için bile para lazım beyler. o gibtiğim kitaplarını almak için bile para lazım. arkadaşlarla buluşup tartışmak için bile yol parası lazım. şirinyer'den alsancak'a yürünmez (bilen bilir). ee neler yapıyorsun dediğimde otelin işletmeciliğini yaptığını söyledi. bir sürü kodoman adam ismi saydı yok onunla tanıştım, yok bununla tanıştım, şuraya beleşe giriyorum, buraya beleşe giriyorum, kafamda şöyle planlar var, böyle planlar var falan filan. çok pişmanım beyler bugüne kadar kendimi para kazanmak için geliştirmediğime. sanat, siyaset kitapları okuyacağıma keşke başka şeyler yapsaydım. şiir yazıp dergilere göndereceğime, sokakta müzik yapıp şiir okuyacağıma keşke para kazanmak için atılımlarda bulunsaydım. keşke "anne ben sisteme göre değil kendime göre yaşamak istiyorum." demeseydim. herif bana ne yaptığımı sordu, sokakta müzik yapıyoruz insanlar geliyor çok iyi ilişkiler kuruyoruz insanlarla, falan dedim. ne kadar kazanıyorsunuz dedi sanki para için yapıyormuşuz gibi, "valla bugüne kadar kişi başına düşen en büyük para 20 lira" dedim. güldü lan. ağırıma gitti. ciddi ciddi üzüldüm beyler. ulan çocukluğumu geçirdiğim herif o. beraber top oynadığımız, beraber ateri salonuna kaçtığımız, beraber bilardoya kaçtığımız, beraber ilk sigaramı içtiğim adam lan o benim. adamla aramda statü farkı oluştu resmen. şimdi toplum ona doğru insan, düzgün insan olarak bakıyor o marlboro içiyor diye, o mekan senin bumekan benim geziyor diye, işi gücü var diye. bana sıfat bile takmazlar. neden? çünkü ben hep okudum, sadece okudum. bir şeyler biliyorum ve bu hiç bir işe yaramıyor beyler. o, önemli olan insanlık lafları yaşar usta filminde kalır beyler. parası olan işi zütürür. en iyi sigarayı da içer, en iyi kızlarla da beraber olur, en iyi eğlence de onunki olur. ama şu da var beyler ben sokakta müzik yaparken onun kop kopundan çok daha fazla keyif alıyorum. sıkıntı da şurada ki toplumun gözünde doğru o, ben değilim. akrabalar arasında hep mukayese edileceğiz biliyorum. bak diyecekler bilmem kimle bilmem kim aynı yıl doğdu, aynı yerde büyüdü ama bilmem kim nasıl da güzel yaşıyor diye. halbuki bilmiyorlar ki konuşmaya başlasam uzaylı osuruyor gibi anlamayıp yüzüme bakacaklarını. diyeceğim şudur ki bir şeyler okuyarak adam olunmuyor beyler. varsa evinizde kitaplar satın onları. kimse bu saatten sonra yaşar usta insanlığından, aile şerefi filmi zırvalarından bahsetmesin. parası olana adam gözüyle bakarlar, bilgisi olana serseri gözüyle. belki ben hayata 0-0'lık skorla başladım ama rakibe hep tokalaşmak için el uzattım diye gol yedim beyler.
buraya kadar okuduysanız eyvallah beyler.