1. 626.
    +2
    #120

    kalbim elimde atıyordu resmen, saniyelerin her biri iğne gibi batıyordu beynime. bir süre sonra anahtarın olduğu elimde deniz'in elinin sıcaklığını hissettiğimde yüreğim buz tutmuştu, gözlerimi açmadan önce bir metal parçasının yere düştüğünü duydum ve deniz'in dudaklarını dudaklarımda hissettim. deniz sadece uzattığım eli tutmakla kalmamış aynı zamanda içime hayat üflemişti kendinden bir parça.. nefessiz kalana kadar öptüm denizi, sonra sarıldım. o kadar sıkı sarıldım ki canını acıtacağımı düşünemedim bile. geçmek bilmedi özlemim, dile kolay 2 senenin özlemi üstüne tam kavuştum derken kaybetmenin getirdiği özlem binmişti. bir deniz'in gözlerine, yüzüne bakıyordum bir sarılıyordum bir öpüyordum. hasret biraz dinince insani ihtiyaçlar çıktı ortaya, önce kahvaltı yaptım sonra duşa girdim fiziğe gittim bu arada deniz evimize geçti, başak ve kaan'da kendi evlerine. fizik'ten gelince deniz'in yanına koştum ya da koştuğumu düşündüm. ilk iki haftamız böyle geçti sadece, bu arada 2 senenin hasretini giderdik. ben çok yürüyemediğim için evde takıldık, sonra biraz daha iyi oldu ayağım, dikişlerim alındı tatile gittik denizle çeşme'ye. deniz'in master'ı başlayana kadar kaldık orada sonra döndük. bu arada başak amerikada master'a başlayacaktı kaan'da askere gidecekti. sonra kaan'da amerikada master'a gidecekti kısacası herkesin planı belliydi ama benim koca sene ne yapacağım muammaydı. askere gideyim veya iş bulup çalışayım desem o ayakla nereye amk, bende bir iki üniversiteye başvurdum ankaradaki, şans eseri yine kendi üniversitemde çok sevildiğim için yükseğe alınmıştım, böylece 2 sene askerlik derdi yoktu. hayatım tekrar eski haline dönüyordu çünkü deniz vardı ve ben bütündüm...
    ···
   tümünü göster