1. 1.
    +4
    4. grup (zeytinköy tayfası) ve elde etme yolları, ilişki ve ilişki sonrası:

    Nasıl ki ankara’nın çinçin’i, istanbul’un dolapdere’si, sulukule’si var; antalya’nın da zeytinköy’ü vardır işte. Tabii sadece zeytinköy’de otururlar diye bir durum yoktur ortada. Aslında bu ismi, doğu ve güneydoğu anadolu’dan göçen ailelerin ve ayrıca Çingenelerin kızlarını tek başlık altında anlatabilmek için verdim.

    kağıt toplayan, çiçek satan, fal bakan Çingene kızları veya selpak, su satan, dilenen fakir ailelerin kızları gibi değildir bu gruptakiler. Daha ziyade, “aşiretçilik” ve “hemşehrisine sahip çıkma” sistemi ile büyük şehirlere yığılmış ailelerdendir. Bildiğiniz üzere büyükşehirler bu tarz göçlerle uzun yıllardır gibim gibim gibilmiştir. Bu toplumsal kusmuğun içinde, sisteme ait midenin asla eritemediği domates kabuğu gibidir işte zeytinköy tayfası.

    Onları, lise çağlarında kızlar tuvaletinde kavga ederken; belediyeye ait parklarda bir bankta apaçi bir oğlanla takılırken ya da yat limanında kayalıklarda takılırken görürsünüz. Daha ileri yaşta olanları ise, karaalioğlu parkı, türkü barlar ve büyük alışveriş merkezleri gibi yerlerde karşınıza çıkar.

    Köy yerinde öldürülmelerini sağlayacak ne kadar töre ve yasak varsa, şehirde hepsini yıkmayı hedeflerler. Büyük ve yuvarlak zütlerine geçirdikleri daracık kotlar, ya da kıçlarının arasına kaçan kalitesiz mini etekleri ile sokağa dökülürler. Unutulmamalıdır ki, öncelikle kendi çevrelerinden çocuklarla takılır bu amlılar. Evlilik yaşı bu çevrede ufak olduğundan, zaten çoğu mahallede büyüdüğü oğlanlar tarafından bir şekilde gibilmiş ve sonrasında yüzüğü parmağına geçirmiştir.

    Arada okuyanları da çıkmıyor değildir. Haliyle dershane ortamında, ergen panpaların karşılarına çıkma şansları yüksektir. Yine de final ya da sistem gibi dershanelerden ziyade, daha ufak çaplı yerlere giderler. Fakat dershanenin 2. ayından itibaren, derslerden kaçıp, çeşitli alışveriş merkezlerinde elde milkshake ile gezmeye başlarlar. Daha büyük ve üniversiteye gidenleri ise, zaten iki yıllık okullara girebilmiştir en fazla. Hal ve hareketlerinden, hemen tesbit edebilirsiniz.

    Büyük kısmının, şarampol ve güllük çevresinde tezgahtarlık yaptığını ya da kuaförde çalıştığını da eklemek isterim.

    Bir diğer mekan olarak da türkü barları saymıştık. Bu gibi yerlerde, birkaç gece boyunca kesişme yoluyla sabitleştirilen hedef; masaya gönderilecek bir içki, meyve tabağı vs. ile size yakınlık gösterecektir. Yalnız bu kısımda unutmamanız gereken şeyler var ki gerçekten önemlidir. ilk olarak, dışarıdan her ne kadar brezilya’nın Türkiye şubesi gibi dursalar da, o sütyensiz memeler “caney caney” şeklinde halay çekerken ne kadar ahenkle sallansa da aldanmayın. Olur da karıyı tavlarsanız, öncelikle çakırkeyif olduğundan emin olun. Sarhoş olursa rezalet çıkarır. Ayıksa da size ileride salça olmasına yetecek kadar done toplayabilir. kesinlikle ama kesinlikle evinize değil, güzel bir otele zütürün. Ayak üzeri öpüşmeleri bir kenara bıraktıktan sonra, duşa sokun. Ne bileyim, bunun en büyük Fanteziniz olduğunu falan söyleyin. Zira görünüşünün taşlığına rağmen, kıyafetlerin altında tüylü ve ekşi ekşi kokan bir koltuk altı ile, buram buram sidik tadında bir am taşımaktadır.

    ikinci olarak, asla çok ileri gidip de “canım, bebeğim” gibisinden bağlayıcı laflar etmeyin. iltifat beklerse “içimi kıpır kıpır ettirdin” “kadın dediğin böyle olur” gibisinden daha gibişe yönelik laflarla geçiştirin. Asla telefonunuzu vermeyin, siz onunkini alın. Ve gibişten sonra asla birlikte sabahlamayın. Bir bahane bulup basın gidin.

    Bunlar sizi “bana tecavüz etti” yalanıyla kandırılmış, kızgın ve eli sopalı bir kamyon adam tarafından (muhtemelen abileridir zaten) dövülmekten korur. Ayrıca kafayı çekip çekip size telefon açmasını engeller. Sizi gördüğü yerde rezalet çıkarmaması için, hayvan gibi de ekmeyin derim amlıyı. Makul bir neden gösterirseniz, bir süre sonra unutabilir.

    Kolay elde edilen tiplerdendir aslında. Çok fazla da şey istemezler. Sahile gidip, yıldızların altında, zütünüze çakıllar bata bata bira içmek falan yeter de artar bile. Aynı şekilde konyaaltı’nda arabanın arka koltuğunda yiyişmeye hayır demezler. Bahsettiğim şekilde, her ne kadar kişisel bakımla çok ilgilenmeseler de (kuaförde çalışan modeller hariç) doyurucu bir vücuda sahip olmaları belki de adam akıllı tek artı yönleridir. Amları sıcak ve suludur.

    Son olarak söylemem gereken şey, bu kızların hep iki kişi halinde dolaştığıdır. Yani sizi bir köşeye çekip bıdı bıdı yaparken, yanınızda tırnağının yanındaki etleri yiyen ve kaş altından sizi süzen bir kankasını görmeniz muhtemeldir.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster