+4
-1
Eminem kızı olduktan sonra
endüstriden kendini koparmak
istedi. Bu o kadar kolay
değildi. işte size Eminem
üzerinden ünlülerin dünyasına
dair farklı bir persfektif:
Deniz Ülkütekin'in köşe yazısı
Bu yazıda okuyacaklarınızı
saçma bulabilirsiniz veya
kuşkuyla yaklaşabilirsiniz.
Önemli değil.
Ancak sebebiniz ana akım
medyada bu tür şeylerden
bahsedilmemesiyle, o zaman
yanılıyorsunuz demektir.
Ünlü rapçı Eminem üzerinden
MTV ve Hollywood starlarının
tükenişinin farklı bir analizini
okuyacaksınız.
Bu yazıda klagib bir şöhreti
kaldıramama hikâyesi
beklemeyin.
Tupac Shakur'dan Michael
Jackson'a kadar düzene
başkaldıran pek çok ismin ortak
kaderlerini göreceksiniz.
Eminem’e ne oldu?
2000’lerin başında tavan yapan
şöhretinin birdenbire sönüp
gitmesi size de tuhaf gelmiyor
mu? 2010‘da çıkardığı Recovery
(iyileşme) isimli albümü kötü
olduğu için mi medyada yer
bulmadı, yoksa birileri artık göz
önünde olmasını istemiyor
muydu?
Öncesinde Eminem bir klibinde
lise arkadaşı Proof’un bir bar
çıkışında öldürüldüğü sahneyi
canlandırmıştı. Canlandırma
gerçeğe dönüştü. Eminem’in en
yakın arkadaşı rapçi Proof
2006’da bir bardan çıkarken
öldürüldü. Bu Eminem için açık
bir uyarıydı. Recovery’de de bu
olaydan bahsediyor ve diyor ki
“ruhumu şeytana sattım/geri
alamayacağımı biliyorum/
sadece terk edip gitmek
istiyorum.” Bir başka dizesiyse
“git ve bir başkasıyla evlen/bir
başkasının ruhunu al.”
Çoğunluk, bunu boşandığı eşine
söylediğini sanıyor ama aynı
albümde şeytanın sesini de
duyabilirsiniz; “en iyi arkadaşını
aldım/karını elinden aldım/
şöhret güzel geliyordu/şimdi ne
oldu.”
Elbette bu konuşulanları akşam
evde otururup televizyon
kanalları arasında zap yaparken
bulamazsınız. internette yani
kimilerinin “çöplük” olarak
adlandırdığı mecrada biraz
araştırma yapmanız gerekiyor.
Denilen o ki, şu “ruhunu şeytana
satma” meselesi metaforik bir
söylemden çok daha fazlası
demek oluyor. ABD’nin
1960’lardan itibaren yürütmeye
başladığı MK Ultra projesinin
pek çok ünlüyü henüz küçük
yaştan itibaren zihinsel kontrol
altında tutmak için geliştirdiği
bir yöntem olduğu iddia
ediliyor.
Rock grubu Muse’un da bir
şarkısına isim veren bu yöntemi
uzun uzun anlatmak için yerimiz
yok ama detaylarını ve ABD
hükümetinin çocuk yaşta aile
içinde cinsel istismara uğrayan
kobaylar üstünde yaptığı
deneylerin detaylarını 1994’te
yazılan “Transforming America”
isimli kitapta bulabilirsiniz.
Biz kısaca özetlersek; kişinin
zihninin elektroşok yöntemiyle
birkaç parçaya bölünmesi ve
zihne farklı kişilikler eklenerek
yönlendirilebilir hale gelmesi
diyebiliriz. MK Ultra yöntemi
üzerine kurulan Monarch
projesi kapsamında pekçok
Hollywood ve MTV yıldızının
kişilik bölünmesine maruz
bırakıldığı ve bölünen
kişiliklerden birine şeytana
tapan, masonik bir bilinçaltı
yerleştirildiği söyleniyor. Bu
yöntem ne kadar küçük yaşta
uygulanırsa o kadar etkili
oluyor. Yönteme maruz kalan
kişi rüzgârda sallanan bir
kelebek gibi ne yaptığını bilmez
hale geliyor ve pekçok yıldızın
kullandığı kelebek desenli
aksesuvarın da buna bir
gönderme olduğu söylenebilir.
Monarch’ın en ağır boyutuna
maruz kalanlarınsa Britney
Spears, Christina Aguilera ve
Justin Timberlake gibi sık sık
ruhsal sarsıntılarıyla medyanın
gündemine oturan isimler
olduğu öne sürülüyor.
Hatta Britney Spears’ın bir
keresinde saçını kazıtması ve o
dönemde ağır bunalım geçiriyor
olması bu durumdan kurtulmak
için yaptığı girişimlerin bir
sonucu olarak gösteriliyor. Yani
tıpkı Eminem’in alter egoları Slim
Shady ve Marshall Mathers gibi
müzik starlarının özdeşleştiği
karakterler sahne şovundan
ibaret değil.
Peki tüm bu çabalar ne için?
işin can alıcı kısmı da burada.
11 Eylül saldırılarından, doğal
felaketlere, ekonomik krizlere
kadar her şeyi örgütlediği öne
sürülen şu meşhur -şeytana
tapan- illuminati topluluğunun
nihai amacı için. Bu amaçlara
konumuz müzik endüstrisi
olduğu için şimdilik değinmeye
gerek yok.
Öte yandan politikacılardan
filmlere kadar pekçok yerde
duyduğunuz “yeni dünya
düzeni” fenomeni yani tek bir
dünya devleti ütopyası için
olduğunu söyleyebiliriz. Biz
müzik endüstrisine dönelim.
Eminem kızı olduktan sonra
endüstriden kendini koparmak
istedi. Şarkılarında artık “3 a.m.
Rainman” gibi satanizme atıfta
bulunan semboller değil
yaşadığı süreçle ilgili sözler yer
alıyordu. Ancak önceki
örneklere bakarsak bu pek
kolay bir işe benzemiyor.
Rapçi Tupac Shakur 90’larda
milyonlarca gencin hayran
olduğu bir isimdi. Sonrasında
birden devre dışı kaldı. Önce
tecavüzle suçlandı -olayın
gerçekleştiğine dair en ufak bir
kanıt bulunamadı- sonra da
öldürüldü.
Michael Jackson’ın kuşkulu
ölümünün ardında da benzer
olaylar dizisi vardı. Jackson
1990’da şöhretinin
zirvesindeyken yaptığı “Black Or
White” klibinin başında yer alan
yaklaşık dört dakikalık dans
sahnesi sırf seyirciye yeteneğini
göstermek için yapılmamıştı.
“Music Industry Exposed” isimli
belgeselde bu klibin analizi
yapılırken Jackson’ın çok açık
şekilde bir arınma ayini yaptığı
ve şeytanları kovduğu iddia
ediliyordu. Yine dans sırasında
yaptığı figürlerle aynı zamanda
endüstrinin sahiplerine açıkça
meydan okuyordu. Sonrasında
Michael Jackson’ın imajı yavaşça
sarsılmaya başladı. Çocuk tacizi
davaları -yine kayda değer bir
kanıt bulunamadı- ve cilt
hastalıklarıyla ilgili
spekülasyonlar ünlü yıldıza zarar
verdi. Ancak o yine de dünya
çapındaki hayran kitlesiyle
egemen sınıf için bir tehditti.
2009’daki röportajlarından
birinde sevenlerine “dünyayı
kurtarmak için sadece dört
yılınız kaldı” diye sesleniyordu.
Bu tarih de bizi Marduk’un
dünyaya çarpacağı ya da yeni
mesihin gezegenimize iniş
yapacağı öngörülen 2012’ye
zütürüyor. Acaba Jackson çok
mu şey biliyordu da eceliyle!
öldü.
Eğer bu söylenenler doğruysa
Eminem de şu an aynı sürecin
içinde ve kendini kurtarmaya
çalışıyor.
Hugo Chavez gibi ABD’nin
Japonya’daki depremi
tetiklediğini söyleyenlerse deli
damgası yiyor. Bu arada Chavez
de kısa süre önce kanser
teşhisiyle hastaneye
kaldırılmamış mıydı?
Amy Winehouse’la bitirmemiz
lazım. Müzik tarihinde bir daha
bulunamayacak sese sahip olan
bu kadın acaba neden öldü?
Uyuşturucu bağımlılığını sebep
olarak gösterebilirsiniz ama
otopsisinde uyuşturucuya ait bir
iz bulunmamasını nasıl
açıklayabiliriz.
Yoksa Winehouse da birilerini
rahatsız edecek şeyler mi
yapmıştı
Illuminati prensesi RIHANNA
Eminem ve Tupac gibi isimler
kendi savaşlarını
sürdüredursun. Müzik ve film
dünyasındaki pekçok ünlü gizli
örgütlerin maşası olmakla
suçlanıyor.
MTV’nin gözde ismi Rihanna’nın
bir çok klibi incelendiğinde
Masonluk ve Satanizm’e ait
bilinçaltı mesajları görmek
mümkün.
Hatta S&M isimli şarkının
klibinde Rihanna’nın arkasında
geçen yazılarda açık şekilde
Princess Of illimunati(illimunati
Prensesi) yazısına rastlamak da
mümkün.
Yine Beyonce’nin Tiflis tabelası
ve üstünde devrim yazısı yazan
arabanın etrafında geçen
kilbinden bir hafta sonra
Gürcistan’da başlayan halk
ayaklanmasına tesadüf mü
demeliyiz?
Piramitin üstündeki tek göz,
damalı zemin gibi pekçok
sembolün ortaklaşa kullanıldığı
kliplerin MTV’nin en çok
izlenenleri arasında olması bir
tesadüf mü? Elbette amacımız
bir insan avı başlatmak değil
ama bu pek yankı bulmayan
iddialar da bir hayli ilgi çekici.
Öte yandan bu iddialar gerçekse
illimunati ya da diğer içiçe
geçmiş bu gruplar neden
kendilerini bu şekilde afişe
etmek istiyor?
80’lerde John Todd isimli bir
komplo teorisyeni illimunati ve
bağlı örgütlerle ilgili pekçok
bilgiyi ortaya çıkardı. Sonrasında
Todd, örgüte başkaldıran
pekçok sanatçıya benzer şekilde
tecavüz suçlamasıyla 30 yıl
hapse mahkum edildi. Ancak bu
örgütler ağı artık tamamen
gizlenemeyeceğini anlayıp
kendilerini kontrollü bir şekilde
afişe etmek bunu yaparken de
insanların gözünü korkutmak
istiyor olabilir.
Biraz araştırma yaptığınızda bu
isimlerin dışında Johnny Deep,
Natalie Portman, Katty Perry ve
Kanye West gibi isimlerin de
benzer sembollerle
ilişkilendirilen yapımlar veya
müziklerde yer aldığını
göreceksiniz.
Eğlence sektörünün bu
konudaki son gözdesiyse Lady
Gaga. Şarkı ve kliplerinin kimi
zaman açıkça şeytana tapınma
ayinleri olduğu iddia edilen
sanatçı için çizilen imajın ve
hakkında çıkarılan “acaba
travesti mi” söylentilerinin de
bilinçli ve MTV izleyici kitlesini
manipule etmeye yönelik olduğu
söyleniyor.
Aslında bu anlattıklarımız çok da
gizli şeyler değil. Katty Perry bir
röportajında açık şekilde “16
yaşımda müzik dünyasına
girdiğimde işler yolunda
gitmedi, ben de ruhumu
şeytana sattım” diyordu.
Bundan sembolik bir anlam da
çıkarabilirsiniz ama bir de Bob
Dylan’ı dinleyin. “Bir anlaşma
imzaladım” diyor.
Röportajcı soruyor; “kiminle?”
“Bilirsin işte büyük şefle.”
Karşısındaki ısrarlı, “peki ne
için?”
Yanıt, “şu anda bulunduğum
konuma gelmek için.”