+1
#39
hastaneden çıktıktan bir buçuk hafta sonra falandı, babam ufaktan işlere başlamıştı annem alışverişe gitmişti naz'da işi olduğu için geç gelecekti. tek başımaydım amk, kendime acıyordum resmen. eve mahkumdum, gerçi olmasamda kıpırdamazdım çünkü hayatın anlamı yoktu artık deniz yoktu amk. ben bunları düşünürken kapı çaldı, annem anahtarı unuttu zannedip zar zor kalktım kapıyı açtığımda hayatımın şokunu yaşadım beyler, gelen denizdi..
öylece dona kalmıştım, diyecek bir şey bulamamıştım. yüzüne bakmak geldi aklıma ilk, özlediğim o yüz üzüntüden çökmüştü beyler. uykusuzluk, acı, bol göz yaşı vardı o yüzde. kalbim sızladı lan, çektiğim acıyı unuttum o kadar acıdı canım.
içeri davet etmeyecek misin beni dedi deniz
sadece kapının önünde çekilip salona kadar yürüyebilecek enerjiyi buldum kendimde ağzımı açıp bir laf edemedim.
deniz geçti, oturdu o bana bakıyordu ben ona bakıyordum. neden sonra konuşmaya başladı..
ağrın var mı diye sordu bana ağlamaklı bir sesle.
kim söyledi diyebildim sadece.
naz dedi hafif gülerek
tahmin etmeylidim dedim bende o gülümsemeye karşılık vermeye çalışarak ama gülümseme uzun süredir yapmadığım bir şeydi, unutmuştum..
neden söylemedin dedi
söyleyecek bir şey yoktu dedim
sen az daha ölüyordun ve söylecek bir şey yok mu bu kadar basit mi dedi kızarak
bilmek istemezsin sandım dedim
ve o an kırılma noktası oldu deniz için. hıçkırarak ağlamaya başladı beyler. sevdiğim kız karşımda hıçkıra hıçkıra ağlıyordu ve ben donuk bir biçimde öylece kalakalmıştım...