1. 1.
    +10 -1
    Sevgili arkadaşlar müziği masanın üzerine bırakıyorum.

    Sanatçı denilen yaratık, yani ateşin başında gitar ile Akdeniz akşamlarını çalan adam, dünyayla çözemediği sorununu gitarıyla çözmeye çalışırken müziğe daha fazla devam edemezdim…

    ‘’Ben şarkı yazma işini çok önemsedim’’ ama Serdar önemsemedi mesela.Ben Mozarta göndermeyi nasıl yapsam derken, serdar yüzüne poşet geçiririm diyordu ağır çekimli bir halde. Elimdeki market poşetini yere bıraktım.

    ‘’Hep olduğum kişi kalayım diye de çok uğraştım, çok çalıştım’’.Bir kaç prensibim oldu, sonra onları da bıraktım.’’ küçücükken bu ülkede rock müziğe dair bir hayal kurdum, nerede ne varsa takip ettim, ardına düştüm, her şeyini gözledim, inandım. hayal olduğunu bile bile’’.Sonra ismail Yk’nın elektro gitar solosu beni uzaklara zütürdü, bir daha getirmedi maalesef, kendimi uzaklarda bıraktım…



    Sahnede yaşadığım hayal beni tatmin etmeyince, müziği bir buçuk sene sonra bırakırım az daha takılayım dedim.Tam o sırada ekranda kel bir adam bana doğru ‘ya pastı ya tuzdu’ diyordu .Yetmiyordu ‘aramadığı yerin kalmadığından‘bahsediyordu…Daha sonra pas,toz, kaş,göz, tuzlu su,muzlu süt gibi şarkılarıyla hayata gönderme yapıyordu bu kaba saba dayı adam. Elimdeki tuzlu sodayı masanın üzerine bıraktım…



    Pes Ediyorum

    ‘’ama bir süredir kendime bakıyorum ve çok yorgunum. o yüzden pes diyorum’’ama Soner oradan pes değil pastı,ya da tuzdu diyordu.O an elimdeki bir demet kalın sopayı atasım geldi kafasına…O anda ön dişleri belirgin bir arkadaş, yanında gagasız leydiyle bana ‘’atmaaaa’’diye haykırdı.. sibel can, diyeti sayesinde yarısını sahillerde bırakıyordu o anda…

    ‘’bu bir hüzün yazısı değil, bir rahatlama yazısıdır.’’ rahatlamalı, sevgiyle anmalı…Müziği masanın üstüne bırakıyorum…
    ···
   tümünü göster