1. 51.
    +2
    #19

    tuvaletten döndüğümde deniz masada oturuyor ve beni bekiyordu. karşısına oturdum ve gülümsedim. kafasını kaldırmadı önce sonra elini tuttum, yavaşça kafasını kaldırdığında yüzü gülümsemiyordu. içim acıdı beyler, o uğruna dünyayı yerinden oynatacağım gülümseme yoktu yüzünde bana bakarken ilk defa.

    aşkım neyin var? dedim.
    bilmem sen söyle bana, neyim var?
    nasıl yani?
    ne oldu bugün? dedi aslında duyacaklarından çok korkan bir ses tonuyla.

    ve bende anlatmaya başladım. ece'nin eski sevgilim olduğunu ilişkimizin 9 sene sürdüğünü, çok fazla birbirimize zarar vermeye başlayınca ayrıldığımı anlattım ama hala mesaj atma olayını anlatmaya cesaretim yoktu. deniz beni hiç bölmeden yüzü aşağıya dönük bir biçimde beni dinledi. anlatacaklarım bitince başını kaldırdı, yüzünde gözyaşının açtığı incecik yollar belli oluyordu. o yolların her biri birer hançer oldu kalbime saplandı o an.

    ece'nin bugün bana anlattığı ve hala aşık olduğu kişi sen misin? dedi.
    sadece gözlerine bakabildim, verecek bir cevabım yoktu. ama o anlaması gereken her şeyi anladı, gözyaşları biraz daha hızlandı ve masadan kalktı gitti. onun gitmesiyle bir anda mala bağladım, ne yapacağımı şaşırdım. bir kaç saniye sonra denizin peşinden gitmem gerektiğini anladım masaya cebimden çıkan bütün parayı bıraktım ve denizin peşinden koştum. seslendim durmadı, kolundan tuttum konuşmadı, durdurdum yüzüme bile bakmadı. çıldıracaktım, resmen karşımda ağlıyordu ve hiçbir şey demiyordu. neden sonra sadece 'bırak beni, biraz seviyorsan bırak gideyim' dedi. yapacak bir şeyim yoktu beyler, bütün benliğimle sevdiğim kız gitmek istiyordu ve bırakmaktan başka çarem yoktu bende çekildim yolundan, ağlayarak döndü caddenin köşesinden ve gitti. beynimden vurulmuşa dönmüştüm beyler, ne yapacağımı bilemez oldum. olduğum yere çöktüm, bir sigara yaktım. kesmedi bir sigara daha yaktım. böyle böyle bir paket sigara içtim orada oturduğum yerde, gelen geçen bana bakıyordu. sonradan fark ettim ki ağlıyordum. kalktım oturduğum yerden, şimdi bile hayatımdaki en yakın dostum olan o zamanki ev arkadaşım kaan'ı aradım. evde misin dedim evdeyim kardeşim hayırdır dedi tamam geliyorum kıpırdama bi yere dedim ve kapattım. bulduğum ilk marketten bol bol akol ve sigara alıp eve gittim. daha sonra kaan anlattığında o günleri o halimi şöyle tasvir edecekti; sanki biri ölmüş gibiydin, yüzün bembeyaz gözlerin kan çanağı. ruhun dağılmıştı resmen, paramparçaydın..
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster