doğumgünümde aldığım müthiş hediye

milelt ellerinde şampanyalarla heyecanla beni izliyordu. kağıtta tenimi değiştiririm ama rengini değil gibi bir şey yazıyordu. ne bu bee falan diye konuşurken biz bilmeyiz, sen bulacaksın bunu. yoksa bugün hediye yok eheheheeh falan dediler. biraz düşününce garcia'nın odasındaki yılan olduğunu anladım. yılanın kafesinde bir adet kağıt parçası daha vardı. korka korka elimi uzatıp kağıdı aldım ve "şimdi oyun başlıyor. çırılçıplak karşıdaki apartmanda bir kapının ziline basıp geleceksin" yazıyordu. ben güldüm, millet de güldü.

evet selen pes mi ediyorsun dediler. ben yok yahu kolaymış dedim, ve soyunmaya başladım. tek parça elbisemi aşağı doğru çekiştirip gstringimle kaldım. onu da çıkar dediler. çıkardım ve altımda topuklularla evin kapısına geldim. hadi iyi şanslar dedi garcia ve kalçamı okşadı. evin kapısından çıkıp topuklularla koşmaya başladım, apartmanın koridorlarından hızlı hızlı indim. caddeyi anadan doğma bir şekilde geçtim, sokakta 3-4 tane genç beni izleyip bağırıyorlardı. karşı apartmana girip bir dairenin kapısını çaldım ve hızla geri döndüm.