1. 1.
    0
    27 haziran 2011 tarihinde dersim ovacık’ta burnak köyü kırsalında kolluk güçleri ile maoist komünist partisi-halk kurtuluş ordusu arasında çıkan çatışmada ölümsüzleşen ozan derman, i̇smail pektaş, abidin demir tarihteki yerlerini aldılar.

    onlar bugünden yarına ezilen halkların insanca bir yaşam mücadelesinin belleklerimize bir kez daha “zoru zor sökecek” şeklinde kazınan tezahürünün adı oldular. karşıt sınıfların amansız savaşında safını ezilen yığınların yanında tutanlar, bu savaşın biteviye şiddeti içerisinde sınıf bilinçlerini mücadelenin daha ileri mevzilerinde bilediler. fabrikalardan, semtlerden, üniversitelerden… sınıf mücadelesinin coşkun akışında yiğit halk evlatları bilinçli öne çıkışlarıyla dağların doruklarında isyan ateşlerini tutuşturmanın da manifestosu oldular!

    ateş çemberlerinden geçerek yarının muştusu, aydınlık geleceğin habercisi olanlar halkımızın belleğinde bugünden yerlerini almışlardır.

    üniversitelerde halk gençliğinin yükselen mücadelesinde yerini alarak tasfiyeciliğe, imhaya ve her türden zorbalığa karşı bilediği sınıf kinini devrim mücadelesinin ileri mevzilerine taşıyan ozan derman, sistemden köklü bir şekilde koparak aynı zamanda gerçek kurtuluşun yoluna da işaret ediyordu.

    i̇stanbul üniversitesi fen edebiyat fakültesi öğrencisi iken, öğrenci gençliğin demokratik hak talepleri mücadelesinde en ön saflarda yerini alan ozan derman, sömürüye ve her türden gericiliğe karşı verilecek bir mücadelenin ancak ve ancak sistemden köklü kopuşlarla gerçek anldıbına kavuşabileceğinin bilinciyle halklarımızın kurtuluş davasında ileriye çıktı.

    çünkü o, hiçbir kaygıya ve tereddüde yer vermeyecek billurlukta devrimin büyük bedeller üzerine yükseleceğinin bilinciyle hareket ediyor, devrim davasının daha keskin ve acımasız şartlarında gerçekleşen haklı savaşta yer almanın, tercihten öte zorunluluk olduğunu biliyordu. i̇şte bu yüzden ozan, “iyi bir iş veyahut da iyi bir gelecek” kaygısının gençliğin bilincini sarmaladığı tasfiyeci kuşatmada, çemberin dışına çıkarak öğrenimini yarıda bırakıyor ve o büyük davaya silahların söylediği kurtuluş türküleriyle eşlik edecek tarihsel bir adım atıyordu.

    6 kasımlardan 16 martlara, 1 mayıslardan 6-7 ekimlerde yemekhane eylemlerinden işçi direnişlerine… gençliğin ve ezilen hakların her türlü hak arama mücadelesi içerisinde yer alarak, bilmenin ve yapmanın diyalektik birliğini kendi yaşamında bayraklaştıran ozan, devrim davasına olan inancıyla bizlere örnek olmakta, ölümsüzlüğüyle bir kez daha sınıf bilincimizi bilemektedir.

    zaman, ölümsüzlüğün yasını tutma zamanı değildir!

    ozan’ın, i̇smail’in, abidin’in kavga çağrısına cevap olma ve boşalan mevzileri halk gençliğinin bilinçli öne çıkışlarıyla doldurma zamanıdır!

    halk gençliğinin bağrından çıkarak ölümsüzler kervanına katılan ozan derman şahsında, ölümsüzleşen 3 yiğit halk savaşçısı’nın anıları önünde saygıyla eğiliyor, tüm halk gençliğini devrim mücadelesini daha da büyütmeye çağırıyo
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster