sabahçılar yardımınıza ihtiyacım var

ülkenin birinde bir prenses varmış. ancak bu prenses çok mutsuz, hüzünlüymüş. presesin bu durumuna ülkedeki herkes çok üzülürmüş. dünyalar güzeliymiş prenses. üzüntüsünün nedenini soranlara cevap vermezmiş. ama aslında üzüntüsünün nedeni gerçek aşkı bulamamakmış. onu gerçekten sevecek birinin çıkmayacağını, çıkanların ise babasının krallığı için seveceğini düşünürmüş güzel prenses. bu sarayın bir de aşçı çırağı varmış. bu çırak prensese deliler gibi aşıkmış. prensesi gerçek ve saf bir sevgiyle seviyormuş. ama içinde bulunduğu durumda prensese bunu söylemek ona ancak celladın soğuk baltasını getirirmiş. gel zaman git zaman bu durum zavallı çırak için dayanılmaz bir hal almış. nasıl dayansın, hem sevdiği kız üzüntüsünden günden güne eriyor, hem de çırağın aşkı günden güne daha büyük oluyormuş. ama bir yandan da çırak ölümden de korkuyormuş. sonra günlerden bir gün güzel prensesin bir hastalığa yakalandığı haberi bütün ülkeyi yasa boğmuş. nice tabipler çare bulamamış bu hastalığa. ölümcül hastalığın pençesinde can çekişen zavallı prensegib tek derdi ise hala gerçek aşkı tadamadan bu dünyadan gidecek olmasıymış. prensesin ölümcül hasta olduğunu duyan çırağın bütün dünyası kararmış birden bire. ne yapmalı ne etmeli diye düşünmüş. en sonunda gizlice odaya girip, sevdiğimi son bir dahi olsa görmeli diye düşünmüş. ve prensese yemek zütürme bahanesiyle, prensesin odasına gitmiş kral, doktorlar ve annesi ağlıyor. prenses ölmüştür kalbi durmuştur. çırak onu son kez görememenin verdiği hüzünle kendini kızın yanına atar o kadar içten bir damla yaş gelir ki seni seviyorum derken. kızın kalbi çocugun aşkıyla tekrar atmaya başlar. ve sadece onun aşkıyla var olacaktır.
gibi bişey yapabilirsin öldürme prensesi amk niye öldürüyon