0
I
ILDIR : 1.Parıltı. 2.Alaca karanlık.
ILDIZ : Yıldız - Gündönümünden 10 gün öncesi
ILGAR : Çabuk, hızlı - Hücüm, akın - Havanın açık olması - Öfke
ILGAZ : 1.Dizginleri koyuverilmiş atın dört nala koşması.2.Atla ansızın yapılan doludizgin saldırı.
IRA : Öz yapı, karakter, kişilik.
IŞIKHAN : Işıklı han
IŞINER : Işık saçan yiğit.
i
iBRAHiM : inananların babası - Peygamber
iDRiS : Hoş kokulu bir kiraz türü - Bilimde ileri düzeyde olan - Peygamber
iHSAN : iyilik - Bağış, bağışlama
iLAYDIN : Aydınlık, mutlu, demokratik ülke.
iLBAY : Bir yerin saygın kişisi sözü geçen.
iLBEY : Vali
iLCAN : Yurttaş, vatandaş.
iLGiN : Gurbette yaşayan, garip.
iLGÜ : Engel.
iLHAMi : içe doğanlarla, esinle ilgili
iLHAN : Hükümdar, imparator, Yönetici
iLKAN : Bir Türk hükümdarı.
iLKAY : Yeni ay, ayın ilk hali
iLKCAN : ilk doğan erkek çocuklara verilen ad
iLKE : Temel düşünce, prensip - Temel bilgi - Davranış kuralı
iLKER : ilk doğan erkek çocuk
iLKUT : Kutlu, mutlu ülke.
iLTEKiN : Tek eşsiz ülke
iLTER : Yurdunu seven, koruyan
iNAL : Kendisine inanılan
iNAN : Dizgin - Yönetme - iman
iNANÇ : Bir düşünceye bağlılık - iman - Doğru, emin
iRFAN : Bilme, anlama - Sezme, kavrama gücü
iSHAK : Bilgin olarak tanınan bir peygamer
iSLAM : islam diniden olan, müslüman
iSKENDER : Bir Makedon kumandanı
iSMAiL : ibrahim peygamberin oğlu
iSMET : Masumluk, temizlik - Haramdan çekinme
iŞÇAN : Çalışkan
iZZET : Değer, kıymet - Kuvvet, kudret - Hürmet, saygı
K
KAAN : 1.Hükümdar.2.Çin ve Moğol hükümdarlarına verilen ad.
KADEM : Uğur - Ayak adımı - Yarım arşın
KADiR : Kuvvetli, güç sahibi - Değer, onur, şeref
KADRi : Değer, kıymetle ilgili
KAĞAN : Kaan, hükümdar
KAHRAMAN : Yiğit, cesur - Bir olayın baş kişisi
KAMER : Ay - Sadık hizmetli
KAMURAN : Arzusuna erişmiş
KANDEMiR : Güçlü soydan gelen
KANER : Yiğit soydan gelen.
KARABEY : Esmer, rengi karaya çalan Bey
KARACAN : Esmer - Küçük ağaçcık
KARAHAN : 1.Tarihte bazı hanlara verilen ad.2. Anadolu'da bir devlet.
KARATAY : Anadolu Selçuklu devlet adamı.
KARAN : Kahraman, yürekli - Karanlık
KARANALP : Esmer, karayağız, yiğit
KARTAL : Çok güçlü, iri yırtıcı kuş
KARTAY : Yaşlı, pir
KAYA : Büyük, sert taş kütlesi
KAYAHAN : Güçlü, sert hükümdar
KAYHAN : Güçlü hükümdar
KEMAL : Olgunluk - En yüksek değer - Erdem
KENAN : Hz.Yakup'un ülkesi. Cennet, Filistin
KEREM : Soyluluk - Cömertlik, bağış
KEREMŞAH : Asil, soylu şah, hükümdar
KERiM : Cömert - Ulu, büyük
KILIÇ : Sivri uçlu, keskin, çelikten silah
KILIÇALP : Kılıç gibi keskin, yiğit
KILIÇHAN : Kılıç gibi keskin, güçlü yiğit
KIRCA : Dolu - Ufak taneli kar - Borayla gelen yağmur
KIRDAR : Ölçülü davranış
KIRHAN : Kırçıl han
KIVANÇ : Övünç, iftihar
KORAL : Sınır muhafızı
KORALP : Yiğit sınır muhafızı
KOLÇAK : Yiğit, mert, koçak
KORAY : Kor renkli ay.
KORCAN : Ateşli, canlı
KORÇAK : Heykel
KOREL : Kor gibi etkili, yakıcı kişi
KORHAN : Kor gibi kızgın hükümdar.
KORKUT : Büyük dolu tanesi - Hayali yaratık
KORTAN : Kor renkli tanyeri - Yalçın kaya - Pelikan
KÖKER : Köklü soydan gelen
KÖKSAL : Kökünü derinlemesine sal, soyun genişlesin
KUBAT : Kaba, şişman
KUBiLAY : Ünlü Moğol hükümdarı
KUDRET : Güç, kuvvet - Allah'ın gücü - Zenginlik - Yetenek
KUNTAY : Ay gibi sağlam, güçlü
KUNTER : Sağlam, kuvvetli
KUTAY : Uğurlu ay.
KURTBEY : Kurt gibi atılgan, güçlü
KUTAN : Dua, yalvarma - Saka kuşu
KUTAY : Uğurlu ay
KUTBAY : Uğurlu kişi
KUTER : Kutlu uğurlu kişi.
KUTHAN : Kutlu hükümdar
KUTLAY : Kutlu, uğurlu ay
KUTLU : Uğurlu, kutsal
KÜRŞAT : Göktürk prensi
L
LAÇiN : Bir cins şahin - Sarp, yalçın
LAMi : Sert, çatık kaşlı veya Aslan
LATiF : Allah'ın kulu
LEMA : Herşeye gücü yeten
LEMi : Becerikli, atılgan
LEVENT : Dünya, varlık
LOKMAN : Doğruluk gösteren-Adaletli davranan
LÜTFi : Cennette ölümsüzlüğe kavuşan
M
MACiT : Şan, şeref sahibi - iyi ahlaklı
MAHiR : Becerikli, hünerli
MAHMUT : Övülmeye değer, hamdolunmuş
MANÇO : Manda yavrusu
MANSUR : Yardım edilmiş - Allah'ın yardımıyla galip gelmiş
MAZHAR : Bir şeyin göründüğü, çıktığı yer - Onurlanma
MECiT : Çok ulu, yüce
MECNUN : Cin çarpmış - Delice seven
MEHMET : muhafazid isminin Türkçe'de söylenişi
MELiH : Güzel, şirin, sevimli.
MEMDUH : Övülmüş
MENDERES : Bir akarsu yatağının az eğimli ovalarda çizdiği kıvrım
MENGÜ : Ölümsüz, ebedi
MENSUR : Saçılmış, dağılmış - Ölçüsüz, uyaksız söz
MERiÇ : Balkan yarımadasında bir akarsu
MERiH : Bir gezegen
MERT : 1.Yiğit. 2.Sözünün eri, güvenilir kimse.
MESUT : Mutlu, bahtiyar
METE : Büyük Hun imparatoru.
METiN : Metanetli, sağlam - Özü, sözü doğru
MiTHAT : Övme
MiRKELAM : Güzel, nazik konuşan
MiRZA : Hükümdar soyundan gelen
muhafazid : Yüce Peygamberimizin ismi - Tekrar tekrar övülmüş - Güzel huylu
MURAT : 1.istek. 2.Amaç.
MURATHAN : Arzulu hükümdar
MÜJDAT : Müjdeler, sevinçli haberler
MÜŞFiK : Şefkatli, merhametli
N
NADi : Haykıran, seslenen - Toplantı
NADiR : Az bulunur
NAFi : Yararlı - Şifa, hayırlı
NAFiZ : Becerikli, atılganDelen, içeri işleyen - Etkili, sözü geçen
NAHiT : Venüs gezegeni, zühre - Ergen
NAiL : Muradına ermiş
NASUH : Öğüt veren - Temiz
NASUHi : Bozulmaz biçimde tövbe eden
NAŞiT : Şiir yazan, okuyan
NAZIM : Düzenleyen - Manzume yazan
NAZiF : Temiz - Zarif
NECAT : Kurtulma
NECDET : Kahramanlık, yiğitlik
NEDiM : Tatlı , güzel konuşan
NEDRET : Az bulunan, seyrek
NEHAR : Gündüz
NEJAT : Soy, nesil - Doğa, yaradılış
NESiM : Yumuşak rüzgar - iyi, yumuşak huylu
NEŞAT : Sevinç, neşe
NEŞET : Meydana gelme, yetişme
NEYZEN : Ney çalan
NiDA : Bağırma, sesle çağırma, haykırma.
NiHAT : Huy, yaradılış
NOYAN : Baş komutan, bey.
NUH : Üçüncü peygamber
NURKAN : Aydınlık, temiz soydan gelen
NÜZHET : Neşe - Ferahlık, sevinç
O
OGÜN : Belirli bir günde doğan
OĞAN : Güçlü, kuvvetli
OĞUL : Erkek evlat - Kovandan çıkan arı topluluğu
OĞULCAN : Can dost.
OĞUR : Uğur - Samimi, içten
OĞUZ : Saf, iyi yaradılışlı - Sağlam, güçlü
OĞUZHAN : Yiğit han - Oğuzların efsane kahramanı
OKAN : Anlama, öğrenme - Oğuz
OKAY : Beğeni, ok gibi delici, ay gibi aydınlık.
OKBAY : Ok gibi delici, saygın ve zengin kimse.
OKCAN : Hareketli, canı tez
OKER : Hızlı, hareketli
OKTAR : Ok atan, okçu
OKTAY : Öfkeli, sinirli
OLCAY : Şanslı, talihli
OLGUN : Bilgili, görgülü, iyi yetişmiş
OMAÇ : Hedef, amaç
OMAY : Seçkin, seçilmiş
ONAT : iyi, güzel - Doğru ve dürüst nitelikli
ONAY : Uygun bulma
ONGAR : Kurtuluş
ONGUN : Tam - Verimli, bayındır - Kutlu, uğurlu - Gelişmiş, gürbüz
ONUR : Kişinin kendin saygısı, özsaygı
ONURAL : Şan, şeref kazan
ONURALP : Onuruyla tanınmış yiğit
ONURHAN : Onurlu hükümdar
ORÇUN : Ardıl, halef, oğul.
ORHAN : Şehrin hakimi
ORHUN : Orta Asya Türklerinde eski yazı türü.
ORKAN : Hükümdar soyundan gelen.
ORKUN : Çoban beyi.
ORKUT : Kutsal şehir.
ORTAÇ : Tepe - Mirasçı - Veliaht
ORTUN : Ortanca kardeş
OSMAN : Bir tür kuş - Osmanlı'nın kurucusu
ORTUNÇ : Ateş renginde tunç
OYTUN : Beğenilen güzel yer, kutsal.
OZAN : 1.Halk şairi. 2.Şiir yazan kimse şair.
OZGAN : Öne geçen, kazanan
OZAN : 1.Halk şairi. 2.Şiir yazan kimse şair.
Ö
ÖCAL : Öcünü, intikdıbını al
ÖDÜL : Bir başarı ya da iyilik karşılığında verilen armağan
ÖĞDAY : Çok akıllı
ÖĞÜN : Yücel, gurur duy - Zaman, vakit - Kez, defa Önde, ileride
ÖĞÜNÇ : Övünülecek şey
ÖĞÜT : Nasihat
ÖKER : Akıllı
ÖKMEN : Akıllı, zeki
ÖKTEM : Güçlü, onurlu
ÖKTEN : Akıllı, bilgili
ÖMER : Yaşayış, hayat - ikinci Halife
ÖMÜR : Yaşayış, hayat
ÖNAL : Her işte lider olan.
ÖNAY : Ayın ilk günlerindeki durumu, hilal
ÖNDER : Bir topluluğa başkanlık eden - Önde giden, yol gösteren
ÖNEL : Bir şeyin tamamlanması için verilen süre, vade
ÖNER : Başta gelen - Yön - Sıra
ÖRSAN : Örs gibi sağlam adı olan
ÖRSEL : Örs gibi sağlam el
ÖVÜL : Kendini beğendir, övgü kazan
ÖYMEN : Evcimen, evine bağlı
ÖZAL : Özü kırmızı
ÖZALP : Özünde yiğit olan
ÖZAY : Özü ay gibi parıltılı olan.
ÖZCAN : Candan, samimi
ÖZDEMiR : Özü demir gibi sağlam olan
ÖZDEN : Soyca temiz - Özvarlıkla ilgili - Suların geçtiği yer
ÖZEN : Bir işin iyi olması için gösterilen çaba - En içeride olan - Dere, ırmak
ÖZER: Yiğit, doğru kişi
ÖZGÜN : Benzerlerinden ayrı - Kendine özgü.
ÖZGÜR : Hür - Bağımsız
ÖZHAN : Hükümdar soyundan gelen
ÖZKAN : Özü, kanı temiz
ÖZMEN : Özü iyi, sağlam olan
ÖZTAN : Tan yeri gibi aydınlık.
Tümünü Göster