1. 376.
    0
    a
    acar : becerikli, atılgan
    acun : dünya, varlık
    akay : beyaz ay, dolunay
    akel : dürüst, güvenilir
    akgün : mutlu, sevinçli gün
    akin : 1.arkası kesilmeyen bir geliş durumunda olmak. 2.baskın.
    aktaç : beyaz taç, gelin tacı
    aktan : aydınlık gece
    ali̇ : yüce,ulu
    ali̇can : candan, cana yakın
    ali̇şan : şanı şerefi en yüksek olan
    alkan : kızıl kan
    alkin : sevdalı, aşık
    alp : kahraman, cesur, savaşçı
    alpar :yiğit, cesur
    alpaslan : aslan gibi cesur, savaşçı beyi
    alptuğ : yiğitlik simgesi.
    alper : yiğit insan, yiğit erkek.
    alperen : yiğit ve ermiş kişi.
    alphan : yiğit, hükümdar
    alpteki̇n : tek yiğit, prens
    altan : sabah güneş doğarkenki zaman
    altay : orta asya'da tanrı dağı, bir türk boyu
    altuğ : kızıl tuğ, al renkli.
    anil : amaç, erek, hatırlanmak.
    andaç : armağan, hediye
    aral : takımada, sıradağlar.
    arcan : saf, temiz
    arel : temiz, dürüst
    arda : 1.i̇şaret olarak yere dikilen çubuk. 2.ardıl.
    argin : zayıf, güçsüz, dermansız.
    argün : temiz, aydınlık gün
    arikan : temiz soy
    arin : temiz, saf - alın
    ari̇f : anlayışlı, tanınmış, meşhur, bilgi sahibi
    arkan : temiz kandan gelen - üstün, galip
    arkut : temiz ve kutlu.
    arman : hasret, özlem - sıkıntı
    arslan : yırtıcı, güçlü,yiğit
    artun : kendine güvenen, onurlu.
    ataberk : şehzade eğitmeni - devlet yetkilisi
    atacan : hoşgörülü, babacan
    atak : canlı, girişken-cömert-nişancı
    atakan : düşünmeden cesurca işe girişen
    atalay : ünlü, şöhretli
    ataman : ata kişi, önder
    atasoy : ataların soyundan gelen
    ati̇lla : savaşçı, fatih - büyük, ünlü
    ayberk : ay gibi güzel ve sağlam.
    aydin : işıklı-aylı gece-açık, belli-uğurlu
    ayhan : ay hakimi
    aykut : ay gibi uğurlu.
    aytaç : ay biçiminde taç
    aytek : ay gibi
    ayteki̇n : ay şehzadesi, prensi
    aytunç : ay gibi güzel, tunç kadar sağlam
    azi̇z : sevgili - az bulunur- muhterem
    azmi̇ : kararlılık - güçlü, kuvvetli

    b
    baha : kıymet, değer, para.
    bahadir: kahraman
    bahi̇r : deniz-belli, açık-işıklı, parlak
    baler : tatlı dilli, cana yakın
    balki : şimşek, ışık, parlayış.
    baran : direnci kıran güç, ulu, yüksek.
    baray : sonsuzluk.
    barbaros : kızıl sakal
    barin : güç ve kuvvet.
    bariş : sulh.
    barkin : gezmek, görmek, gezgin.
    barkan : çölde oluşan küçük kum kitlesi
    barlas : kahraman
    bars : kaplan benzeri yırtıcı hayvan
    bartu : en eski türk hanlarından biri.
    başer : başta gelen
    bati : güneşin battığı yön
    batihan : batı'nın hükümdarı, hanı
    baturalp : yiğitler yiğidi
    batiray : ay gibi yiğit
    batuğ : üstün olan, yiğit. az.
    batuhan : yiğit hükümdar.
    batur : yiğit, yürekli, bahadır.
    bayar : ulu, yüce
    baybars : eski türklerin beslediği kaplan
    baybora : fırtına
    baycan : zengin
    bayhan : zengin ve güçlü
    baykal : yaban kısrağı - sibirya'da bir göl
    baysal : soylu, ünlü
    bayülken : göğün 16.katında oturan barış tanrısı
    bedi̇r : dolunay.
    bedi̇rhan : i̇leri görüşlü lider
    berk : 1.sert, sağlam, katı. 2.yıldırım.
    berkay : güçlü ve ay gibi.
    berke : kamçı, kırbaç.
    berkan : parlama - kıvırcık kuzu postu
    berkant : bozulmaz yemin
    berkay : ay gibi güçlü
    berke : kamçı
    bi̇lgehan : göktürk hakanı
    bi̇lgi̇n : alim, bilgili kişi
    bi̇rant : tek yemin. özelliği olan yemin
    boğaç : bir dedekorkut kahramanı
    bora : şiddetli rüzgar
    boran : rüzgar şimşek ve gök gürültüsü ile ortaya çıkan sağanak yağışlı hava olayı.
    buğra : erkek deve
    burak : hz.muhafazid'in miraç gecesi bindiği efsanevi at
    burç : kale, hisar çıkıntısı - güneş sistemi - sarp yamaç
    bülent : yüce, yüksek
    c
    cabbar kuvvet, kudret sahibi-becerikli
    cafer:küçük akarsu
    cahi̇t çaba gösteren, çalışkan
    can: i̇nsan ve hayvanlarda yaşamayı sağladığınave ölümle vücuttan ayrıldığına inanılan madde dışı varlık.
    canalp : özünde yiğitlik, güç olan
    canberk : güçlü, sağlam
    candaş : dost, yoldaş
    candemi̇r : özü demir gibi sağlam
    candoğan : cana doğan
    canel : dostluk eli
    caner: çok içten, sevilen.
    cankut: neşe, mutluluk, talih, baht.
    canteki̇n : tek, eşsiz can
    cavi̇t : sonsuz, ebedi
    celal : büyüklük, yücelik - öfke, kıgınlık
    celayi̇r : moğolların kollarından
    celi̇l : büyük, yüce
    cem : hükümdar - toplanma, biraraya gelme
    cemal : güzel yüz - yüz güzelliği
    cemi̇l : güzel yakışıklı erkek - i̇yilikle anma
    cemre : ateş,kor-suda, havada,toprakta oluştuğuna inanılan sıcaklık
    cenap : şeref, onur
    cengi̇z : güçlü, gözüpek
    cengi̇zhan : moğol i̇mparatorluğunu kuran hükümdar
    cenk : savaş
    cevahi̇r : mücevher, değerli süs taşı
    ceyhun : orta asya'da bir akarsu - cennet'in 4 nehrinden biri
    ci̇han : dünya
    ci̇hangi̇r : dünyaya egemen olan
    ci̇hat : din uğruna savaşan
    coşkun : heyecanlı, kabına sığmayan
    cumhur : halk, topluluk
    cüneyt : küçük asker

    ç
    çağan : bayram, şenlik
    çağatay : tay-doğu türklerine verilen ad
    çağdaş : çağın koşullarına uygun.
    çağin : yıldırım, şimşek
    çağkan : canlı, dinamik, çalışkan.
    çağlar : şelale, çağlayan
    çağman : çağdaş insan
    çağri : çakır gözlü
    çakar : parlayan, ışık veren
    çakin : şimşek, parıltı
    çakir : mavi renkli, gri benekli gözü olan
    çeli̇k : su verilip sertleştirilmiş demir - çok güçlü
    çeli̇ker : çelik gibi güçlü
    çeti̇n : sert-çözümü zor, sarp-i̇natçı, azimli
    çevi̇k : çabuk davranan, hareketli
    çiğir : çığın açtığı iz, yol - yenilikçilik
    çinar : uzun ömürlü, uzun boylu, kalın gövdeli bir ağaç türü

    d
    dalan : biçim - i̇nce, zarif
    demi̇r : kolay işlenen dayanıklı bir maden
    demi̇ralp : demir gibi güçlü, yiğit
    demi̇rcan : özü demir gibi sağlam
    demi̇rel : demir gibi güçlü eli olan
    demi̇rhan : demir gibi güçlü hükümdar
    demi̇rkan : güçlü soydan gelen
    deni̇z : deniz, su kütlesi, derya
    denktaş : akran, aynı yaşta
    dervi̇ş : tarikata girmiş - hoşgörülü, alçakgönüllü
    derya : deniz - engin bilgili - çok
    devran : felek, kader
    devri̇m : olumlu yönde değişiklik yaratan hareket
    di̇nç : güçlü, sağlıklı
    di̇nçer : güçlü, sağlıklı
    doğa : tabiat
    doğan : yırtıcı bir kuş
    doğu : güneşin doğduğu yön
    doğuhan : doğunun hükümdarı
    doğukan : doğulu, doğu soyundan
    doğuş : yaradılış
    doruk : en yüksek yer, zirve - üstün başarı
    duran : varlığını sürdüren-dağ yolu-dingin, sakin
    durukan : kanı saf, berrak.
    dündar : artçı asker, birliği koruyan asker

    e
    ecevi̇t : çevik, çalışkan,açık fikirli- yaramaz, sinirli
    efe : batı anadolu'da köy yiğidi, zeybek.
    efgan : ağlayıp inleme - feryat
    ege : bir çocuğu koruyan,ona bakan - büyük ulu
    egehan : engin denizlerin hükümdarı.
    egemen : hakim , hüküm süren
    enes : secereli arap atı.
    eni̇s : dost, arkadaş.
    emi̇r : bir kavmin başı -peygamber soyundan - kumandan
    emi̇rhan : emirlerin başı, hükümdarı
    emrah : bir halk ozanımız
    emre : aşık, vurgun
    ender : çok az, nadir bulunan
    ertuğ : yiğit başlığı.
    engi̇n : uçsuz bucaksız - yüksekte olmayan yer
    engi̇nsu : açık deniz
    enver : en nurlu, en parlak
    eralp : yiğit
    eray : i̇lk ay
    erberk : şimşek gibi yiğit
    ercan : canlı, sağlıklı
    ercüment : i̇tibarlı, haysiyetli, değerli
    erdal : tek erkek
    erdem : namus, fazilet - hüner - ruhsal yetkinlik
    erden : el değmemiş
    erdi̇nç : duru, güçlü erkek
    eren : yetişmiş - cesur, yiğit - ermiş kişi
    erdoğan : yiğit doğmuş
    ergi̇n : olmuş, yetişmiş - reşit
    ergun : oynak, hızlı giden at
    ergün : yumuşak huylu, uysal
    erhan : adaletli hükümdar
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster