1. 201.
    0
    Namazın zararı, ömrünü namazla geçirip de birgün ortada tanrı-manrı olmadığını anladığın zaman, ömrünün kaç bin saatinin heba olduğuna pişmanlıkla "günah" - "günah" diye kendini bir kere geldiğin şu dünyadan ve nimetlerinden mahrum edişine duyduğun pişmanlığın karesidir. Ulen günah-münah dinlemeyip vakti zamanında bir "ney"haneye gitseymişim... Kendini o kadar dinine veriyorsun, namazına veriyorsun, kitabını yaşamaya veriyorsun. Sonra güngelip o çok güvendiğin, "el-kadir", herşeye gücü yeter dediğin varlığın önce 6 ayını beni imtihan mı ediyorsun diye katlandığın, sonra da kullarının hiçbirini "tik"lemeyen o tanrı için çizdiğin bir hayattan "ot" kuyusuna yuvarlanmanın, eskiden ezan okunduğunda içi titreyen kalbinin şimdi o ezanın her cümlesinde içinden küfürler savurduğun tanrıyı tanıyorsun. Ya tanrı uzayın bilmem hangi bölümünde dünyadaki insanların kendini hala her şeye gücü yeten, ya da ilah olan, ya da tapılmaya değer diye şişiren insanların haline bir mok yeyip de sonra da gizlendiği yerden o moka insanların "ah my lord! ne muhteşem sanat eseri" diye hayran hayran seyredişine kıs kıs gülen 9 yaşındaki bir çocuğa benziyor... Namazın zararını öyle dışarıdan değil namaz kılanları seyretmekle değil, kıldığın onca namazın, tuttuğun onca orucun sonunda mok çukuruna düştüğünde anlarsın. Namazın zararını kendini dünyanın bütün zevklerinden günah diye mahrum ettiğin bir dindar yaşamdan sonra, o mok kuyusundan beni çıkar diye yalvardığın tanrının aslında hiçbir şeye gücü yetmeyen ve insanları yalanla-dolanla aldatmış bir mahluk olduğunu idrak ettiğinde anlarsın...
    ···
   tümünü göster