1. 26.
    0
    Şimdi şunu düşünelim; insan, son derece aciz, zayıf, ilmi noksan, zaman ve mekanla kayıtlı olduğu halde 1 sene sonra güneşin ne zaman doğacağını ve ne zaman batacağın önceden bilebiliyor ve onu takvime kaydediyor. Ve hiç bir insanın aklına 'takvimde güneşin doğma ve batma vakitleri yazıldığı için güneş bu saatlerde doğmak ve batmak mecburiyetinde kalıyor, bu yazı olmasaydı, güneş bu saatlerde doğup-batmazdı' gibi batıl bir inanç gelmiyor... Hal böyleyken acaba kudreti sonsuz, ilmi nihayetsiz, zaman ve mekanlarn kayıtlarından münezzeh, ezelin sultanı olan Allah'ın bir takvim hükmünde olan kader defterine bizim doğacağımız ve batıcağımız günü yani öleceğimiz günü ve bu iki gün arasında neler yapıcağımızı yazmasını niçin kavrayamıyoruz? Takvimde yazıldığı için güneşin doğmadığını bildiğimiz halde niçin kader takvimimizde o işleri yapmadığımızı bilakis biz yapacağımız için onların yazıldığını yani Allah'ın ilminin malum olan fiillerimize tabi olduğunu anlayamıyoruz ve günahımız kadere yüklemeye çalışıyoruz?
    ···
   tümünü göster