#12
evden parka yürümesinin takriben 10 dakika sürdüğünü biliyordum buna hazırlanması falanda eklenince beklemem gereken yaklaşık bir otuz dakika olduğunu fark edince moralim bozuldu bir sigara yaktım. her dakika bir ömür gibi geçti bekle allah bekle içimdeki kelebekler artık pogo yapıyordu resmen ama deniz hala ortalıkta yoktu. sonra arkamdan utku diye seslenen birini duydum ve bu sesi ölüm döşeğinde olsam bile tanırdım, denizdi bu. einstein'a inat ışık hızında yanına gittim ve sarıldım, aramızdaki boy farkı sağolsun kulakları ağzımın hizasındaydı kulağına doğum günün kutlu olsun denizim dedim. sonra kendini uzaklaştırdı ve gözlerinin içi parlayarak bana gülümsedi. ne dedin sen dedi gülerek, doğum günün kutlu olsun dedim diye cevapladım sonrasında ne dedin dedi denizim dedim dedim tekrar gözlerinin içi parladı, gülümsedi ağız dolusu ve sarıldı bana. bir süre öyle kaldıktan sonra aklına geldi ne yaptığımı sormak bende ona doğum gününü özel olarak kutlamak istediğimi söyledim ve 22 tane gülü verdim ona, her biri yanında olamadığım yıllar için diyerek. yanağındaki kızarıklık paha biçilemezdi, gözündeki ışık gecemi aydınlattı resmen. sonra kendime doğru çektim onu ve sarıldım sıkıca, başta o da sarıldı sonra ne oluyor dercesine uzaklaşmaya çalıştığında tekrar sıkıca kendime bastırdım ve kulağına
seni tanımak için ayırdığım onca zamandan sonra hala sana aşığım dedim ve bıraktım onu.
önce kaldı öyle hiç kıpırdamadı sonra o da sıkıca sarıldı, bana hamle yapma şansı vermeden kendini uzaklaştırdı ve gözlerimin içine baktı ve bende sana dercesine öptü beni. içimde oluşan duyguları tarif etmeye kalksam varolan kelimeler yetmez öyle şeyler yaşadım o an. içimde havai fişekler patlıyordu resmen, dizlerim bile pelte olmuştu lan bir öpücükle resmen dağıldım ve tekrar deniz tarafından toplandım o an. yaşadığım hiç bir duyguyla kıyaslanamayacak hisler yaşıyordum ve sadece 5 saniyelik kısa bir öpücük sonrası olmuştu. öptükten sonra yüzümden uzaklaştı ve beni izlemeye başladı ama ben gözlerim ona kenetlenmiş biçimde sadece bakabiliyordum ne konuşacak ne de bir tepki gösterecek halim vardı sonra beynim bana komutlar vermeye başladı ve sarıldım ona daha önce hiç kimseye sarılmadığım gibi ve çevirdim kendi etrafımda.
artık gerçekten benim denizimdi, uğruna bütün bağlarımdan kopup dalgalarında kaybolacağım ufkunda yelken açacağım. öylece kaldık bir süre, sonra bir banka oturduk şarabı açtım ben onu izledim o beni, içimdeki kelebekler teker teker yüksek dozda aşktan sersemledi. ertesi gün okulu olmasa ve gecenin ikisi olmasa asla bırakmazdım onu ama kıyamadım, evine kadar bırakıp bende eve döndüm. yatağa yattığımda uyuyamayacak kadar heyecanlıydım, bir mesaj attım ona
demek artık benim denizimsin ha
* diye o da bana sende sadece benim kahramanım
* dedi. nasıl mutlu oldum nasıl gururluyum anlatmam, sevdiğim kız beni seviyordu ötesi yoktu ve önceki aşklar ve acıları umrumda bile değildi. daha sonra saatin üç olduğunu fark edip uyu artık diye kızdım ona şakacıktan o da uslu kız rolü oynayıp yattı bende uyudum.
uyandığımda hala rüyada olduğumu düşünüyodum açıkçası çünkü denizle beraber olduğumuz gerçeği bana rüya gibi geliyordu. o kadar iyi o kadar mükemmeldi ki benim olması imkansız gibiydi. kalktım yataktan saate baktığımda daha 7 bile değildi, sessizce mutfağa gittim bi sigara yaktım bi kahve içtim kendime geldim ve bi önceki gecenin kritiğini yaptım. şaka bi yana deniz artık sevgilimdi ve bizim bi ilişkimiz vardı. hemen suratımda sebepsiz bi gülümseme oluştu, midemdeki kelebekler bana günaydın dercesine kıpırdanmaya başladı. telefonu aldım elime denize mesaj atmak için ama zaten hali hazırda beni bekleyen bir mesaj vardı açıp okudum deniz günaydın sevgilim
* diye mesaj atmıştı. gülümseme büyüdü kelebeklerin hareketi daha da coşkulandı ve benim kalbim dakikada 300 defa atmaya başladı en az. sana da günaydın denizim
* diye cevap attım ve hazırlanmaya başladım. yılbaşına kadar zaman böyle geçti günlük buluşmalar, flört dolu mesajlar el ele yapılan yürüyüşler ufak öpücükler derken senenin sonunu getirdik. haliyle deniz onunla bir program yapmamı bekliyordu ki bende yeni yıla onunla girmek istiyordum. planlar yavaş yavaş yapılmaya başladı ama ben denizle ne yapacağıma bir türlü karar verememiştim alacağım hediye de dahildi buna.