1. 1.
    +1
    #7

    kusura bakma tam bi öküz gibi davrandım sana o gün arada gelirler bana böyle sonra da telefonu kapattım açmadım çok özür dilerim. eğer hala iddianın sonucunu söylemek istersen ve hala hak ettiğim bi ödül varsa duymaktan mutluluk duyarım. bu arada nasılsın *

    bunu yazdım gönderdim amk o zamanın mesaj işine göre uzundu lan telefon denilen şey yeni icat olmuştu türkiyede düşünün yani. neyse tabi saat akşam altı falandı kızın cevap atması ve beni giblemesi iki saat sürdü ama şimdi dile kolay iki saat demek o halde beklemek ızdırap doluydu. mesaj sesini duyduğumda mutluluktan ağlayabilirdim.

    aslında kızgınım sana biraz baya kaba davrandın bana ama öküz olduğunu kabul etmiş olman benim için şimdilik yeterli. iddia sonucu şu madem o gece sen beni sarhoş ettin ve o halimle dalga geçtin şimdi sıra bende ben seni içmeye zütürüyorum ve hesaplar benden ödül kısmıda bu tabi uygunsa. dedi

    hadi bakalım o zaman siz nasıl isterseniz hanımefendi ama ben yarın sabah antreman kampına gidiyorum dönünce mi yapsak dedim.

    bu gece dolusun o zaman? dedi.

    oha lan kız resmen bu gece içmeye gidelim görüşelim diyodu allahtan başka bi şey isteseymişim olcakmış o kadar mutluydum.

    konu alkol olunca hele ki hesabı bir kız ödüyorsa hep müsaitim neredesin geleyim yanına dedim.

    okuldan çıkmak üzereyim, o gece gittiğimiz yerde* buluşalım mı? dedi.

    tamamdır, arabasız geliyorum ona göre beni taşımak zorundasın * dedim ve hazırlanıp dediği yere gittim. içeri girdiğimde gelmiş bir masada beni bekliyordu. onu görür görmez üç gündür bir kere bile gülmeyen suratımda güller açtı şerefsizim bayram çocuğu gibi mutluydum. o da beni görünce gülümsedi, gittim yanına sarıldık oturdum. bir iki hoş beşten sonra ne içersin diye sordu, bilmem sen ne içmek istersin dedim rakı içelim mi dedi ki bunu duyar duymaz bende bir özgüven başladı. övünmek gibi olmasın rakıyı iyi içerdim ve benimle rekabet edebilenini görmemiştim tamam olur dedim. garsonu çağırdı, bi yetmişlik yanına da meze söyledi. mezeler gelince mezeleri elleriyle tabaklara bölüştürdü, rakı servisini kendisi yaptı tabi bu arada benim gönlümünde servisini kazandı bir kez daha ve içmeye başladık. içtikçe sohbet derinleşti, sohbet derinleştikçe bardakların dibi daha hızlı görünür oldu. yetmişlik bitti bi otuzbeşlik geldi, benim kafam normaldi ama deniz yavaş yavaş kaymaya başlamıştı o yüzden servisi ben üstlendim ona az koyup otuzbeşliği ben bitirdim. şişenin dibi geldiğinde deniz yine sarhoştu ama kafası daha düzgündü en azından yine ben sarhoş oldum ama ya diyebilecek kadar mantıklı düşünebiliyordu. hesabı ben ödedim, dışarı çıkınca bırakayım seni eve dedim gerek yok dedi saat gecenin dördü olmuş nereye gidiyorsun kendin dedim ki ayakta zor duruyordu peki o zaman dedi gülümseyerek benim içimin yağları eridi aşk oldu aktı gözlerimden gözlerine ama bu onu fark etmedi. girdim koluna aldım ağırlığını nasılsa yolu biliyorum zütürdüm eve, kapıyı çaldık ev arkadaşı yokmuş kimse açmadı o da zaten kapının önünde uyuyakaldı. çantasından anahtarını aldım açtım kapıyı taşıdım yatağına kadar, mutfaktan bir büyük bardak su doldurdum iki tane asprinle baş ucuna koydum. bir de not yazdım;

    günaydın, dün gece çok eğlendim teşekkür ederim. sanırım seni tekrar taşıdığım için bana bir yemek ve yine sen sarhoş olduğun için bana bir içki masası borçlusun. üç gün sonra kamptan dönüyorum, telefonu almıyorum yanıma pestilim çıkacak yorgunluktan ağırlık olmasın asprin ve su bıraktım yarın toparlanmana yardımcı olur aslında bi kaç saat sonra uyanacaksın ama olsun. kendine dikkat et, süper kahraman şehirde değil *

    dedim ve kapıyı çekip çıktım.

    saat sabahın dört buçuğuydu ben kısmen sarhoştum kampa kaçta gidecektik bilmiyordum ve çantam hazır değildi. bir taksi çevirip evime gittim, maillerime baktım saat yedide spor salonunda toplanacağımızı öğrendim bir duş alıp çantamı hazırladım, kahvaltılık bir şeyler atıştırıp arabaya bindim ve spor salonuna gittim. saat yedide otobüs geldi binmemizle uyumam bir oldu. uyandığımda antalyadaydık, hemen otele geçtik bir duşa girdim ayılmak için akabinde bir kahve sigara küründen sonra akşam yemeği için lobide buluştuk. koç antreman progrdıbını yaptı, önümüzdeki üç gün resmen ölecektik belliydi ama bu benim açımdan iyiydi en azından denizi düşünmeye çok vaktim olmayacaktı. yemekten sonra o kadar uykusuzdum ki odaya çıkıp yattım, sabah 6da kalkıp antremana başladık. öğlene kadar hiç ara vermeden antreman yaptık, denize odaklanmadığım anlarda mükemmel oynadım, aklımda deniz varken koçtan hayatımın fırçasını yedim tonla ceza koşuları aldım. yemekten sonra bir saat mola verdik o arada düşünecek zamanım oldu ve resmen kıza aşık olduğumu fark ettim, annemleri aradım abimle konuştum durumu anlattım. moladan sonra antremanda resmen ölü gibiydim, aklımda bir sürü sordu vardı amk ve oyuna kendimi veremiyordum. koçta bunu fark etti antremandan sonra beni yanına çağırdı neyin var diye sordu. oturdum ona durumu anlattım nasılsa babam gibiydi amk hem belki tavsiye verirdi çünkü o da zamanında benim gibiymiş anlatmıştı bana daha önce.
    bak evlat dedi bana, 22 yaşındasın ben seni 5 yaşından beri tanıyorum neler yaşadın tek tek her şeyi biliyorum elimde büyüdün. eceyle olan ilişkini de* biliyorum ama seni daha önce hiç böyle görmedim. bu kızda farklı bir şeyler var çünkü basketbolunu bile etkilemiş baksana üç haftada. kendine çeki düzen ver ve git kızla konuş baksana onunda gönlü sende dedi.
    verdiği tavsiye mantıklıydı ama aynı zamanda gerçekten de denizin benim için farklı olduğunu bir kere daha anlamamı sağladı. korktum amk, bu kadar mı bağladım lan ben buna zihnen dedim üç haftada ve düşünmem lazım diyerek akşam için izin istedim. bir gece kulübüne gittim, bol bol içtim sonra kendimi turist bir kızın odasında buldum. dedim lanet olsun madem başladık bitsin ama olmadı, aklımda deniz varken o kıza bakamadım bile, özür diledim ve otele döndüm. sabah antremanda yepyeni bir ben vardı çünkü ne yapmak istediğimi artık biliyordum. kararımı verince günler hızlıca geçti ve biz ankaraya döndük. döner dönmez ilk işim telefonu açmak oldu ve denizden gelen 6 tane mesaj vardı.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster