1. 1.
    +1 -1
    #5

    bir kaç dakika sonra kapının önünde o kadar insan olmasına rağmen onu o kalabalığın içinde tanıdım. kalbim sanki 128lik atılan çift pedal ritm gibi atıyodu. elimi kaldırdım ve gülümsedim o da beni görünce gülümsedi ve yanıma geldi sarıldı nasılsınız bay kahraman dedi güldüğünü gizlemeye çalışarak ciddi bir biçimde. bende geyik olsun diye yorgunum sizin okulun üstünde çok hava muhalefeti vardı uçuş sıkıntılı geçti biraz dedim o da gülmeye başladı daha sonra ee ne yemek istersin söyle bakalım dedi bende tekrar ona davet senden geldi yeri de sen seç deyince hep gittiği ve çok sevdiği bi cafeye gitmeyi teklif etti bana. benim canıma minnetti onunla zaman geçirdikten sonra neresi olduğu da pek umrumda değildi açıkçası. gittik oturduk bir şeyler söyledik ama alkol yoktu dün geceden sonra uzun bir süre içmeyeceğini söyledi bende ona eşlik edip kola içtim. tanıdıkça ve muhabbet ettikçe daha da ısındım kıza, resmen aşık oluyordum ama bu beni çok korkutuyordu. 21 yaşındaydı üçüncü sınıf kimya öğrencisiydi odtü'de. saate baktığımda neredeyse bir olmak üzereydi ve o çok yorgun gözüküyodu o yüzden kalkmayı teklif ettim çünkü kıyamadım o haline. o da çok yorgundu sanırım kabul etti ama hayırdır sıkıldın mı benden diye de takılmayı ihmal etmedi. o an vermek istediğim bir çok cevap vardı ama veremedim hiç birini sadece evet ya başkalarını kurtarmalıyım diyerek geyiğe vurdum. gülümsedi o da ama daha öncekiler gibi değildi sanki rahatsız olmuş gibiydi cevabımdan ve bu beni daha mutlu etti.

    hesap gelince basketbolunda getirdiği el çabukluğuyla hemen aldım ve hesabı ödedim ama bu davranışıma tepki gösterdi.
    hani ben seni yemeğe çıkartmıştım teşekkür için niye sen ödedin diye kızdı bana bende ona hala bir iddia borcun var orada değerlendirirsin dedim.
    aa evet unuttum ben onu, düşünmedim hala bir şeyler acele etsem iyi olacak baksana sıkılmışsın benden dedi gülerek.
    verecek cevap bulamadım amk, lafı soktu yine bende sadece gülümsedim ve evine kadar bıraktım arabayla.
    onu bıraktıktan sonra fazlasıyla düşünmeye ihtiyacım olduğunu fark edip bi yetmişlik votka alıp eve gittim ve sabaha kadar içtim. uyandığımda saat akşam altıydı amk yine okulu kaçırmıştım neyse salla zaten kaldım amk diyip gibtir ettim. duşa girdim, dolapta bi şey bulamayınca yiyecek bakkala kadar gittim ama kafamda bir ses bi şey ekgib diye bağırıyodu amk. sonradan dank etti telefona bakmamıştım dün geceden beri acaba deniz bi şey demiş miydi? koştura koştura eve gittim telefonu aradım durdum ama nafile amk yoktu. pantolonun cebinde de değildi telefon indim arabaya baktım yere düşmüş amk gece buldum şarjı bitmişti. eve çıktım hızlıca taktım şarja açılsın diye bekledim.

    telefon açıldıktan bir iki dakika sonra ard arda bir kaç mesaj geldi. hemen büyük bir hevesle gelen kutusuna baktığımda iki tanesi ev arkadaşlarımdan üç tanesi denizden olmak üzere beş tane mesaj vardı. ev arkadaşlarım yine okula gelmeyince ve sabaha karşı eve geldiğim için beni merak etmişler onlara durumu özetledim sonra denizin mesajlarını okudum.

    1. mesajda yemek için teşekkür ederim, dikkatli kullan eve gidince haber ver lütfen. yazıyordu.
    2. mesajda ankara dışında falan mı oturuyorsun hala varamadın evine :/ demiş.
    3. mesajda iyi misin merak etmeye başladım demişti.

    bense bir önceki gece oturup uzun uzun düşünmüştüm. bir ilişki yolunda ilerliyorduk ama ben acayip dengesiz bir heriftim. genelde uzun süre tek kişiye bağlı kalamazdım ki 9 senelik ilişkimde bile eski sevgilimi aldatmış bir pisliktim. aynı zamanda okul çok gibimde değildi umrumda değildi kısacası hayat dünya gibime minareydi. derdim olan tek şey basketboldu ki sık sık eski sevgililerimle arama giren bir şeydi. üzmek istemiyordum kızı o yüzden ne yapacağıma karar vermiştim.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster