1. 1.
    +5
    #4

    zekana hakaret ettiğim için özür dilerim, eve taşıdığın içinse çok teşekkür ederim ama çok utandım bu yüzden tekrar tekrar özür dilerim hemde geceni mahvettim.

    başta bi tak anlamadım amk, düşündüm sonradan jeton düştü o kızdı lan bu. heyecanım yine doruklara tırmandı böyle bi mutlu oldum falan o derece aptal bi gülümseme vardı kesin suratımda. bi cevap atmak gerekliydi ama ne yazacaktım amk diye düşünemeyecek kadar sabırsızdım o yüzden aklıma gelen ilk şeyi gönderdim yazdım.

    sorun değil ama dün gece unuttuğumuz bir şey var. dedim

    neymiş o? günaydın ayrıca * diye cevabı geldi 2 dakika sonra. bir iddiaya girdik ve sen kaybettin ama ne üzerine iddiaya girdiğimizi konuşmadık, ben kazandım ödülü ben belirlersem adil olmaz sen söyle ne olsun kazancım dedim ve cevabın gelmesini bekledim. bir kaç dakika sonra ben mutfakta kahve yaparken mesaj sesiyle beraber resmen kendimi odama ışınladım.

    bilmem düşünmem gerek. ama hepsinden önce bi özür yemeği borçluyum sana dün gece mahvettiğimin hatrına. yazılıydı mesajda. havalara uçtum amk, resmen bana yemeğe çıkmayı teklif etmişti ve ben uzun süredir bu kadar mutlu olmamıştım.

    hesabı ben ödeyeceksem olur çünkü dün gece seni taşırken kaybettiğim kasları geri yapmak için çok yemem lazım * diye bir cevap gönderdim. bir dakika sonra tekrar mesaj sesi vardı telefonumda.

    kahramanım :p ama adını bile bilmiyorum yoksa gizli bir kimliğin mi var? dedi.

    evet ve sadece numaram sende var diye bile seni öldürmek zorunda kalabilirim :p ben utku * dedim.

    tamam söz sır olarak saklarım söylemem kimseye * diye cevap yolladı ama ben züt gibi kaldım amk kız hala adını söylememişti bana bende ne diyeceğimi düşünürken bir mesaj daha geldi.
    bende deniz bu arada hani dün gece o kadar sırtında taşıdığın kişinin adını merak ediyorsan diye söyleyeyim. yazıyordu mesajda. artık hayranı olduğum ve garip bir biçimde yörüngesine çekildiğim kızın bir adı vardı ve resmen beni yemeğe davet etmişti.

    tanışma faslı bittiğine göre eğer işin yoksa öğle yemeği mi yesek süper kahramanlık işi beni baya acıktırıyor :p dedim ve cevabın gelmesini bekledim.

    bugün akşama kadar dersim var ama akşam işin yoksa biraz daha acık akşam bir şeyler atıştıralım uygunsan tabi kurtacak başka insanlar yoksa hayatında dedi. beynim bu mesajla beraber daha da yoğun çalışmaya başladı, acaba bu başka kuratacak insandan kastı sevgilin var mı yok mu demek oluyordu yoksa sadece öylesine geyik mi yapıyordu bilemedim çünkü çok ucu açık konuşuyordu. acaba sevgilim olup olmadığını mı merak etti diye düşünmek işime geldi çünkü açıkçası beni merak etmesi hoşuma gidiyordu.
    bilemem, bu işler spontan gelişir ama şimdilik gecem tamamen sana ayrılmış durumda. dedim ve çok yavşak olmadığını umdum. saat daha üçtü ve benim yapacak hiç bir şeyim yoktu akşama kadar ne yapsam diye düşünürken mesaj geldi.

    tamam o zaman akşam için sonra konuşuruz ben derse giriyorum diyerek konuşmayı sonlandırdı.

    ne yapsam diye düşünürken imdadıma ev arkadaşlarımın getirdiği yeni playstation oyunları yetişti. kız tekrar mesaj attığında saat yedi buçuk falandı ve biz hala maç yapıyoduk amk. yarım saate okuldan çıkıyorum ne yemek istersin diyordu mesajda. attığı mesajın heyecanıyla açlığı falan unutmuş bir anda midemdeki kelebeklerle bir ömür yetinebileceğimi düşünür olmuştum ama kıza böyle demedim tabi.

    yemeğe zütüren sensin kırkbeş dakika içinde kampüs kapısına gelirim * dedim. teyit mesajını beklemeden duşa girdim temiz gömlek ve düzgün bir kot bularak apar topar giyindim. hazır olunca telefona baktım ve bir mesaj beni bekliyordu.

    tamam o zaman gelince konuşuruz * .

    evden nasıl çıktım, normalde en az yarım saat süren yolu nasıl 15 dakikada gittim hiç hatırlamıyorum bildiğim tek şey kalbim ayağım beynim kısaca vücudumdaki bütün organlar beni kampüs kapısına çekiyordu. tamda dediğim gibi sekiz onbeşte kapının önünde onu beklemeye başladım.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster