1. 1.
    +1
    * Modern solculuğun pgibolojisi *

    Aşağı yukarı herkes çok sorunlu bir toplumda yaşadığımızı kabul

    edecektir. Dünyamızın içinde bulunduğu çılgınlığın en yaygın göstergesi

    solculuk olduğu için, solculuğun pgibolojisi üzerine bir tartışma, günümüz

    toplumunun sorunları arasında genel bir tartışmaya giriş görevi yapabilir.

    Peki ama solculuk nedir? 20. yüzyılın ilk yarısında solculuk pratikte

    sosyalizmle özdeşleştirilebilirdi. Bugün ise bu hareket parçalanmıştır ve kime

    tam anlamıyla solcu denilebileceği açık değildir. Biz, solcu dediğimizde,

    temelde sosyalistleri, kollektivistleri, "politik açıdan dürüst" tipleri,

    feministleri, gay ve özürlü hakları savunucularını, hayvan hakları

    eylemcilerini ve benzerlerini düşünüyoruz. Ancak bu hareketlerin herhangi

    biriyle ilgisi olan herkes solcu değildir.

    Çağdaş solculuğun temelinde yatan iki eğilime "aşağılık duygusu" ve

    "aşırı toplumsallaşma" adını veriyoruz. Aşağılık duygusu, çağdaş solculuğun

    bütününde görülen bir özellikse de, aşırı toplumsallaşma çağdaş solculuğun

    yalnızca belirli bir kesiminde görülen bir özelliktir; ancak bu kesim oldukça

    etkilidir.

    Aşağılık duygusundan kastımız yalnızca katı anlamda aşağılık duygusu

    değil, buna ilişkin özelliklerin bütün bir yelpazesidir: Kendine az değer

    verme, güçsüzlük duyguları, depresif eğilimler, yenilmişlik, suçluluk,

    kendinden nefret etme, v.b. Bizce çağdaş solcular böyle duygulara

    meyillidirler ve bu duygular çağdaş solun yönünü belirlemede etkilidir.

    insanların çoğu öenmli oranda uygunsuz davranışlarda bulunur. Yalan

    söylerler, önemsiz hırsızlıklar yaparlar, trafik kurallarını çiğnerler,

    işlerini asarlar, birbirlerinden nefret ederler ya da başka birini geçmek için

    sinsi hileler yaparlar. Aşırı toplumsallaşmış birinsan ise bunları yapamaz; ya

    da yapsa bile kendi içinde bir utanç ve öznefret duygusu geliştirir. Genel

    ahlaka uygun olmayan duygu ve düşünceleri suçluluk duymadan yaşayamaz, "temiz"

    olmayan fikirleri düşünemez. Toplumsallaşma sadece bir ahlak meselesi

    değildir; ahlak başlığı altında toplanamayacak pek çok davranış normuna da

    uymak üzere sosyalleşiriz. Aşırı toplumsallaşan insan topluma pgibolojik bir

    tasmayla bağlanır. Aşırı toplumsallaşma insanlığın, bireye yaptığı en büyük

    zulümdür.

    Çağdaş solun önemli ve etkili bir bölümü bu dertten muzdariptir. Aşırı

    toplumsallaşmış tipte bir solcu, isyan ederek pgibolojik tasmasını çıkarmaya

    ve bağımsızlığını ilan etmeye çalışır. Ama bu kadar güçlü değildir. Tam

    tersine, sol, kabul edilmiş ahlaki bir prensibi alarak kendisininmiş gibi

    benimser ve sonra da toplumu bu prensibe uymamakla suçlar. Irklar arası

    eşitlik, cinslerin eşitliği, fakirlere yardım etmek, savaşa karşı barış, genel

    olarak şiddet karşıtlığı, ifade özgürlüğü, hayvanlara iyi davranmak..

    Solcuların problemleri, toplumumuzun bir bütün olarak sahip olduğu

    problemleri de gösterir. Kendine az değer verme, depresif eğilimler ve

    yenilmişlik duygusu yalnızca solla sınırlı değil. Toplumda da oldukça yaygın.

    Ve bugünün toplumu da, bizi, önceki bütün toplumlardan daha

    toplumsallaştırmaya çalışıyor. Nasıl yiyeceğimizi, nasıl spor yapacağımızı,

    nasıl sevişeceğimizi, çocuklarımızı nasıl yetiştireceğimizi bile uzmanlardan

    öğrenir hale geldik.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster