1. 51.
    0
    abim bizi karşıladı hannover havalimanında. uzun süredir görmemiştim, özlemiştim. sarıldık hasret giderdik. “rahat geldiniz mi” üzerine dönen boş sohbetlerle eve doğru yollandık. annemi babamı sordu, istanbul’u sordu. o soruyor ben de ciddiyetsiz cevap veriyordum. “”numuneleri getirdin mi?” dedi, getirdiğimi söyledim. tamamen aklımdan çıkmıştı benim. anlatmaya başladı. “buradakilerin ilginç bir yapısı var. dona çoraba verdikleri parayla zengin olabiliriz oğlum. türkiye’de bu iş kaliteli yapılıyor ve ucuza satılıyor, burada görüşeceğim bir kaç yerle. tutarsa ekmeğimize bakarız. bi ofis kurmayı düşünüyorum. baktık iş güzel gidiyor beraber takılırız dedi. sen şimdilik ordan benim istediklerimi yapacaksın, ben gerekli bütçeyi sağlicam, seni yönlendirecem, sen de hallediceksin. orda benim elim ayaam olacaksın” dedi. “he benim güzel abim, he benim tatlı abim” diyerek onayladım ne dediyse.
    ···
   tümünü göster