1. 1.
    0
    bence yoktur sadakat.
    değişkendir.
    kişilerin algısı farklıdır.

    zira sadakat sadece tensel birleşmeyi içermiyor benim için:
    tinsel de olur,
    göz ile de olur, yalan ile de..

    ben kimseye bu anlamda sadık olmadım mesela. hep kendime sakladığım bir gizim oldu. illa geçmişle filan alakalı bir durum da değildi açıkçası. yanındayken bile aklımdan geçenleri saklayabiliyordum. bazen "seni boğazlamak istiyorum." demek istiyordum ama susup yüzüne gülümsüyordum. yani yalan söylüyordum. yani sadakat göstermiyordum.

    sadakat yoktur, olsa olsa bağlılık vardır.

    aşk dediğimiz ortak payda da buluşmak
    ki o da çok kısa
    saygı lazım en başta, biraz sevgi
    gerisi gelir sonrasında. (bakın kafiye filan da katıyorum, okuyun)

    aldattığım oldu,
    aldatıldım da,
    kandırıldım da...
    çok büyük bir kavram bu sadakat,
    sadıktan geliyor.
    kapıya bağlanan bir köpek gibi
    saf, koşulsuz, sorgusuz...

    ama kimse o aşamada değil,

    inanç bile öyle. kadere hangimiz isyan etmiyoruz yeri gelince...

    çok konuştum. boşverin, okumayın.

    edit: typo
    ···
   tümünü göster