1. 126.
    +2
    ama hocam esra benden çok uzakta dedim.
    yüzünü ekşitti. nasıl yani dedi. hocam ben esrayı seviyorum ama sanırım o beni sevmiyor dedim. sanırım mı dedi. evet dedim. konuşmadan nereden biliyorsun ki dedi. bakışlarının sesini duymuyorum hocam dedim. duraksadı, bir şeyler düşünüyor gibiydi. bir süre sonra ses vermeyince tekrar konuşma gereği duydum. hocam dedim ama eliyle sus işareti yaparak konuşturmadı beni. şaşırmıştım ve reyizin durumunu anlamlandırmaya çalışıyordum.
    nihayet reyiz hareketlendi ve sanırım senin kulaklarında problem var dedi. şaşkınlıkla reyize baktım. yüzünde tebessüm ve ve ne yapacağı belli olmayan insanın sinsi ifadesi vardı. meraklandım ve neden dedim reyize. sen müziğin sesini kısmışsın dedi. bilmece gibi konuşuyordu panpalar. tamam yaşına göre olgun bir insandım ama düşünsenize ben 13 yaşında idim hala.

    az daha yaklaştı reyiz.
    hafifçe başımı okşadı ve kerkenez, karşıdan nasıl göründüğünü anlatmamı ister misin dedi. elbette hocam dedim. peki, dinle öyleyse dedi. karşımda güzel yüzlü, çalışkan ve bakışları bangır bangır bağıran bir çocuk var. yaşından çok daha olgun, çevresine de saygılı. ama bu insanın tek sorunu, kusuru var, o da zihninde olan şeyleri yenilememesi. kendine yük etmesi. düşünsene bir depo sahibisin ve hergün yeni ürünler geliyor. bir süre sonra depo doluyor ama sen yeni gelen ürünleri almak zorundasın. yani hayır bunu alamam diyemiyorsun. yapman gereken normal olarak bazı ürünleri depodan çıkarmak ama sen işine yarayacak yahut yaramayacak diye bakmadan her ürünü depoda tutmaya çalışıyorsun. ne bileyim yeni gelen ürünleri depo içinde yol olan yerlere koymaya başlıyorsun artık. o zaman ne oluyor, depoda yürümek zorlaşıyor. derin bir nefes aldı ve devam etti. kerkenez depoyu boşalt. bak sen iyi bir çocuksun ve ben bunu biliyorum. aslında ben senin yaşındaki insanların aşk meşk işlerini öğrenmesine çok zaman gerekir diye düşünürüm. bu yaşta birini sevmek falan çocukçadır, ileride hatırlanır gülünür. ama sende bir gariplik var kerkenez, senin gözlerinin içine bakınca, o bakışların çok şeyi duyuruyor bana ve ben senin için bir şeyler yapmayı kendime görev ediniyorum. bu benim için vicdani bir sorumluluk halini aldı artık. o noktada ben söze girdim. hocam yaşım 13, bilmiyorum yaşam neyi getirir neyi zütürür ama kısmetse ben 23 yaşına geldiğimde yine konuşalım. eğer yanımda esra olursa ne mutlu ama olduya esraya dair hiçbir hayalim gerçekleşmedi, hatta hatta ne bileyim esra başka biri ile evlendi veya ben bir başkası ile evlendim, ben esrayı hiç unutmayacağım ve hala seviyor olacağım. belki o an benimle olan bir başka kişiye ihanet ediyor olacağım ama esrayı unutmayacağım dedim. ( yaş 21, 8 yıldır sözümü yemedim)

    reyiz etkilenmişe benziyordu. bir süre durdu ve şaşıracağım o cümleyi kurdu.

    -kerkenez sen bir körsün, esrayı görmüyorsun...
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster