1. 51.
    0
    ilk günü gerçekten kötü bir olayla atlattım ama ben bunu ne anneme ne babama anlatabildim o kadar korkmuşum ki ozana bir teşekkür bile edemedim o korku sanki bütün hayatım boyunca benimle yaşayıp beni pısırık içine kapanık bir insan haline getirecek gibiydi. günler geçmiyecek gibi gözüksede gibe gibe geçti beyler ben hergün erdi gizem ve ozanın peşinden ayrılmazken onlarla olan ilişkilerim gittikçe artıyordu hatta erdiyle beraber atari oynuyorduk o zamanlar pc yaygınlaşmaya yeni başlıyordu ama biz onunla o ataride ki 98 fifa world cup oyununu(adamları tepeden gösteren oyun topun havada giderken acayip dönmesi kalelerim 10 metre olup kalecilerin bir acayip olduğu oyun) oynardık o kendi evinde oynar bende kendi evimde oynar geçtiğimiz her bölümün şifresi kaydeder askeri hattan birbirimize söylerdik.ilk dönem başka bir vukuat sıkıntı yaşanmadan geçti geldik ikinci döneme, ikinci dönemde okul yeni binaya taşınmıştı ve evimize 200-300 metre uzaktı yani şöyle ki , evden ne kadar uzak tehlikeye o kadar yakın demekti bizim için.ben yalnız kaldığım zamanlarda yine sözlü tacizlere uğrarken yine bir okul çıkışında kendini bilmez bir 7. ya da 8. sınıflardan bir çocuk beni elinde ki sopayla kovalamaya başladı ben ne olduğunu anlayamadan çoktan yakalanmış ve çocuktan 3-5 sopa yemiştim bu sefer gören ise okul müdürüydü , hayatımı bu defa da okul müdürü kurtarmıştı. ertesi gün tabi ki babam okulda müdürün odasında ki yerini almıştı.2 adet izbandut gibi habercisiyle beraber okuldaydı ve bütün çocuklar tir tir titrerken ben ilk defa güvende hissetmiştim kendimi. babamın okula gelmesi demek o beni döven serserinin okuldan atılması anldıbına da geliyordu ve disiplin kurulundan çıkan bu karardan sonra o çocuk arkadaşlarını toplayıp kurulda ki hocaları dövemeye çalıştı ve ben bu hocaların diyarbakır dolmuşlarına nasıl koşarak bindiklerine tanık olmuştum ve tabi bizi hergün askeri araç okuldan alıp okula bırakıyordu.
    ···
   tümünü göster