izmirli olmak demek gerisini getırıyoruz beyler

büyük şehir keşmekeşinin arasında sahilde sessizce yürüyebilmek en yakınında ki insanın üç metre ötenden yürüdüğü için omuz darbesine muhattap olmamak demektir. akşamları kordona inip iki bira çatlatmak bunu yaparken deniz ile aranda hiçbir şeyin senin keyfini bozmaması demektir. deniz görünce akdeniz akşamları haricinde şeyler çalan insanların da var olduğunu anlamak demektir. 3 tl ye full karışık kömürde sandwiç yada 5tl kumpiri mideye indirip karnını akşama kadar tok tutabilmek, canın sıkıldığın da 30 dk-45 dk. da denize girip yüzebilmek demektir. bir defa kentkartı basınca 90 dk. diğer araçların beleş olması, desem de beleşe film izleyebilmek demektir. karşıyaka atkısı ile göztepeye girilemeyeceğini, maç günlerinde gibtin seni otobüse binemeyeceğini bilmek demektir.

bitmeyen metro, şiddetli yağmurda ortalığın göle dönmesi demektir. Her ne kadar açık görüşlülük dışa yansısa da tanımadığı ile iş görmemek, gece 1'den sonra hayatın bitmesi demektir. Çoğu yerinde hala mahalle kavramı olması demektir.

izmirli olmak demek hasan tahsin'i, teğmen kubilay'ı, tarihi misyonunu bilmek demektir.

edit: istanbul'dan geldim ve buradan aktaracaklarım şimdilik bu kadar..