1. 1.
    -2
    -Gel yakından gör. Tuttu elimden yine. elin soğumuş. dedi. -ha olur arada bir, ne bilim işte :/

    Masanın üzerinde duran camekanın önüne geldiğimde, viyaklamaların, çığlıkların dozajı arttı. Bizi görünce fareler deli dana gibi koşturmaya başladı, cam kafesin içinde. Yakından bakınca bir tuhaflık sezinledim hepsinin yüzlerinde. Farelerin gözleri kıp kırımızıydı. Kan çanağıydı. Camın kapağını açtığında pis bir koku duyumsadım. Leş kokusu. Birkaç fare ölü gibi yatıyordu ki, ölmüştü galiba lan zaten.

    Burcu'ya dönerek korku dolu gözler ile yüzüne baktım. -Burcu dedim fısıltı ile. Yine gözlerini kırpmadan bana gülümsedi. Korkma dedi elimi tuttu. -bir deney yapıyorum. Farelerin göz kapaklarını kestim. Bu deneyim ile tübitak biyoloji ödülüne aday olmak istiyorum. ayaklarımın istemsiz biçimde geri geri gittiğini fark ettim.

    Ne oldu beğenmedin mi dedi. Suratı asıldı birden. Ürkütücü bir hal aldı. Elinde tuttuğu yavru fareyi göstererek, bunların hepsi insanlık âleminin iyiliği için. Ahşap çekmeceyi açtı. Maket bıçağını çıkardı, küçük bir kız çocuğu melodisini mırıldanarak, yavru farenin göz kapaklarını gözümün önünde kesmeye başladı. yavru fare deli danalar gibi avucunun içinde debeleniyordu ama ne çare. Gittikçe inceleşen sadist dudakları ile anlamsız şarkısına devam etti.


    Attım kendimi odadan dışarı. Kapıyı kapattığım gibi salona daldım.

    -Anne kalk çabuk gidiyoruz.

    Kireç gibi yüzümü gördüğünde o da korkuttu. -Ne oldu yavrum?

    -Soru sorma çabuk, teyzem aradı az önce. anneannem fenalaşmış hastaneye kaldırmışlar.

    -Aaayyy ne diyosun!

    Bir çığlık attı hemencecik kalkıp çantasını aldı. -Nerde nereye kaldırmışlar olum. Bir yandan sorular sorarken bi yandan da siyah parıltılı ayakkabısını giydi. Kolundan tuttum. "hadi hadi, acil", derken, kızın geniş adımlarla usulca hole doğru çıktığını gördüm. Karşımıza geçti. Bacaklarını iki yana açıp durdu. Ellerini arkasına kavuşturmuş bize doğru sabit bir şekilde bakıyordu. Gözlerini öfke bürümüştü şu an.

    -hani olmaz da oldu diyelim(adım) dedi gözlerini devirerek.

    -Efendim Burcu, (korku ile.)

    Arkasına kavuşturduğu ellerinden, ekmek bıçağını sakince çıkartırken; gözleri "şaşı bak şaşır" resimlerindeki gibi biri sağa biri de sola kaydı, boynunu sola doğru büktü, dudakları Batman'deki Joker gibi gerildi, sapıkça gülümsedi ve hiç de tatmin olmamış bir ses tonu ile ekledi;

    -Gidemezsiniz. ihihi hi...
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster