1. 76.
    0
    muhtemelen çoğunuz seslenenin esra olduğunu sandınız, ama yanıldınız panpalar.

    seslenen bizim aynur reyizden başkası değildi. okulun bina çıkış kapısı öğretmenler odasına çok yakın, arkamı döndüğümde öğretmenler odasının önünde elinde bir fincanla bana doğru gel işareti yapan reyizi gördüm. şaşırdım önce. yanımdaki panpama haydi sen git şeklinde bir işaret yaptım ve meraklı bir şekilde reyize doğru gittim.

    gülümser bir tavırla gel kerkenez dedi. buyurun hocam dedim.
    oğlum iyi misin dedi. ben şakaya vurdum ve iyiyim hocam, siz nasılsınız dedim gülerek. o da güldü ve onu demiyorum yahu, senin canın bir şeylere sıkılmış gibi dedi. şaşkınlığım yine artmıştı. yok hocam sıkkın değil dedim. dikkatlice bir daha süzdü beni. şakayla karışık, yalancı bücür seni dedi. ben sırıttım. o ise, bak ben seni bugün ilk defa böyle garip gördüm, eğer benden bir şey saklıyorsan döverim seni dedi yine gülerek. döversiniz tabi dedim ben de gülerek. uzatmak istemiyordum panpalar. ne diyecektim ki kadına. saçma olur gibime geldi her şeyi anlatmak. bir an önce kaçmak vardı planlarımda. daha fazla uzatmamak için, hocam annemin işi vardı gideyim ben dedim. azıcık daha nasihatten sonra gitmemi uygun gördü reyiz. yine klagib nasihatleri yüklenmiştim. reyize karşı saygım sevgim bir kat daha artmıştı. ama bir yandan da onu kandırıyor olduğuumu düşünüyordum. kadının onca samimiyetine rağmen onu aldatıyor gibiydim. kendimi ayıpladım oracıkta.

    ama bizim reyizin sandığımdan daha cevval, daha aldanmayan bir tip olduğunu anlamam için çok zaman geçmesi gerekmeyecekti.
    ···
   tümünü göster