1. 1.
    +4 -1
    kapıyı çaldı ve açtı.
    tam içeri girerken bir yandan da kapıyı çekiyordu ki hareketlendim ve kapıyı tuttum, o anda doğal olarak bana arkası dönüktü ve şaşkınlıkla geriye döndü.
    panpalar divan şiirini sevenler aşinadır gamze denen şeye. kısaca söz edeyim, divan şiirinde şair aşıktır ve söylediği sözler hep maşuğuna kavuşmak içindir. bülbül misali sabahtan akşama kadar sevgiliye nağmeler söyler, aşkını haykırır ve bir iltifat bekler. ama bu iltifat sadece bir bakıştır panpalar, bu gamze denen bakış. bu gamze ise sıradan bir bakış değil. sevgilinin kaşları bir yay ve kirpikleride ok. öyle bir bakıyor ki bu ok aşığın yüreğini paramparça ediyor ve aşkın tadına iliklerince varıyor. yani acı çekmeyi aşkın dorukları olarak görüyor. neden, çünkü sevgili ona iltifat ediyor daha ne olsun. çünkü sevgili gaddardır, biganedir, kayıtsızdır. ona bakıyor olması aşık için büyük bir lütuftur. düşünsenize koca bir hükümdar sıradan olan halkından birinin gözleri içine bakıyor. hayal edilemeyecek kadar büyük bir iltifat bu.
    he işte panpalar, o gamze denen şeyi ben ilk orada tanıdım. adını sonradan koydum tabi. o an kalbimdeki arbedeyi hissettim ama bunun gamze olduğunu daha sonra anladım. böyle bir şeyin verdiği mutluluk dünya üzerinde çok az şeyde vardır sanıyorum.

    o bakıştan sonra kendimi biraz topladım ve hafifce gülümseyerek ben de geleyim dedim. yüzünü döndü ve öğretmenden özür dileyerek oturdu. peşine ben aynı ritüeli gerçekleştirdim. kadere bak ki sınıfta olabilecek en uzak şekilde oturuyormuşuz. ben kapıdan tarafa en arkada, o camdan taraf en ön sırada. sanırım bu bile bir işaretmiş aramızda yaşananlara.
    vay amk.
    yine düşündüm ve hüzünledim.

    şu şarkı ile devam şimdilik.

    http://fizy.com/#s/1tgwix
    ···
   tümünü göster