1. 1.
    +1
    aşk acısı dediğimiz şey aslında kendi yarattığımız bir olgudur beyler. hani sil baştan'da bir replik var "unutkanlar şanslıdır, hatalarının dertlerini çekmezler" diye. onun gibi, aslında iyidir unutkan olmak. unutup bir şeyleri geride bırakmak ya da bırakabilmek iyidir. eski sevgilinin bu yüzden adı "eski" sevgili. eskimiş çünkü, hani yürüyorsak şu hayatta; bir süre birlikte yürümüşüz ve sonra geride kalmış o. ama biz ne yapıyoruz, sürekli o geridekine bakıyoruz. takıntılı bir halde, sürekli geriye çevriliyor kafamız. önümüze çukur mu çıkacak yoksa daha iyi biriyle mi karşılacağız umursamaz halde. bunu yapmayın. unutmak iyidir.

    şimdi bu konu olduğunda kolay değil unutmak, şöyle özeldi benim için, böyle güzeldi... yapmayın beyler, o "özel" olması sizin ona verdiğiniz bir değer. ve maalesef çok verirseniz o değeri, merkezi yaparsanız hayatınızın bir süre sonra böyle olmaya mahkum oluyorsunuz.

    çocuklara verilen bir oyunu düşünün; kare, diktörtgen, çember oyuncaklar ve onların geçeceği delikler vardır. çocuk uğraşır, uğraşır ve atabildiklerini atar oradan içeriye. atamadıkları daha çok ilgisini çeker, hele ki araya başka bir şey karışmış da hiç atamıyorsa en çok onunla debelenir durur. ilişkiler de böyledir işte. o çok sevdiğiniz sizi kendi istediğine dönüştürmeye çalışır durur. herkesin kafasında bir model vardır beyler, bu ispatlanmıştır. ve o modele dönüştüğünüzde, o delikten içeri sığacak doğru şekile geldiğinize düşerseniz içeri bir çekiciliğiniz kalmaz artık. çoğu ilişkinin bitme sebebi budur.
    ···
   tümünü göster