1. 376.
    0
    ***

    midbillard geniş bi kum bahçenin içinde tek katlı bir ev gibi yerdi. bahçede gençler ellerinde bira bardakları - votka şişeleri ile duvara oturup muhabbet ediyorlardı. bu genç dediklerim safkan ingilizler. dil öğrenmeye gelen öğrenciler değil.

    içeri girdim okuldaki tayfa koltuklarda oturuyorlar. selam verip sun un yanında yerimi aldım. tanımadığım bir kaç eleman daha vardı onlarla tanıştım. çek bi genç vardı. pavel nedved e benziyosun dedim. (: sende gattuso ya benziyosun dedi. italyana benzetildiğim için sevinsem mi yoksa gattuso ya benzetildiğim için üzülsem mi bilemedim. muhabbeti pek fazla uzatmadan bara geçtim içecek almak için.

    barın içinde bi tane kadın çalışıyor sadece. barın önü ana baba günü. tam sıra bana geldi diyorum. kadın gidiyor öbür uçtaki müşteriyle ilgileniyor. o tarafa doğru gidiyorum. bu sefer geldiğim yöndeki müşterilerle ilgilenmeye başlıyor. sıçarım böyle işin çarkına diyip hafif sinirli bir tonda. neden benimle ilgilenmiyorsun dedim. önce ingilizler. sen beklemelisin dedi. ırkçı huur karı. el mecbur bekledim aq.

    sıra bana geldi.

    one beer dedim.
    -what beer dedi

    amk bi tak anlamadım acaba burada biraya başka bişey mi diyorlar yoksa bu karı halen bana terso hareketler mi yapıyo anlamadım.

    carling carlsberg what beer? dedi.

    marka soruyomuş carling dedim. masaya doğru ilerledim. o sırada içeri ilerde ezeli dostum ve ortağım olacak matt kankam girdi...
    ···
   tümünü göster