hayatımın çok kısa bir özeti. duygusaldır amk, daha doğrusu ben duygusal bir ruh hali ile yazdım. özet geç diyenler için şimdiden diyorum, 2 yılın özeti bu kardeşim.
not: okuyun lan, ibret alırsınız, benim gibi olmazsınız...
bir kız sevdim. aslında ilk başta sevmemiştim, diğerleri gibiydi. hani sevgilin olur, gezersin tozarsın, eğlenirsin. hani hiç ileride
bir kızımız olsun lan, adı da yasemin demezsin. hiç onsuz yapamayacağını düşünmediğin, başka bir tene dokunamayacağını inanmadığın, tüm hayatını ona harcamayı tercih etmediğin birisi gibi gördüm. dedim ya, ilk başlarda.
gel zaman git zaman, bir baktım ki artık her gün mesaj kutumu temizliyorum, sonra arama süreleri uzamaya başladı. dudaklardan gelen öpücükler, seni seviyorum'lara dönüştü. ten'den beklenen tek şey sıkıca sarılmak oldu bir zaman sonra. gözler onu arar oldu. rüyalara da dahil oldu zamanla.
bazen sevgili oldu sarıldı, bazen ana oldu sardı. en sonunda arkadaşım da oldu, kederime ortak da. özlemim oldu, yalnızlığım oldu. kavgalarımız da olmadı değil, çook oldu. o kadar çok ki, beni terkedebilcek kadar. sonra gibtir et dedim kendime, 2 yılı boşa harcamışsın koçum dedi iç ses.
ama olmadı. zaten olmaması normaldi, tahmin ettiğim gibiydi. ellerim onu arar oldu. ufacık elleri, kocaman kalbi vardı. gözleri de hep ıslaktı, benim yüzümdendi. bilirdim ama işte seve seve git denir miydi?
bir, iki, üç... kavgalar uzadı, uzadıkça da sıklaştı. bir zamanlar kendisine 95 tane mesaj atmıştım 4 sa. içerisinde. hanfendi uykuyu çok severdi, o yüzden o kadar da güzeldi. bense sabah saat 7de kalkmıştım, işe gidiyordum.
günaydın günümü aydınlık eden güzel dedim. cevap yoktu? nasıl olsun be salak daha sabah 7. sonra başladım, onu ne kadar sevdiğimi anlattım. çok özlediğimi, hep beraber olmak istediğimi vs. sıraladım. sonra bir baktım 95 mesaj olmuş, saate baktım daha 11 değil.
-
bir yudum daha içelim-
sevdik işte. yitip gitceğini bilmeden hem de.( yalan söylüyorum.. doğrusu; yitip gitceğine inanmadan. )
ama yetmemiş, yetmezmiş de bunu öğretti bana. ha konu öğrettiklerine gelmişken biraz daha açayım:
bana sevmeyi öğretti. terketmeyi de ondan öğrendim. kızdığımda sakinleşmem gerektiğini de, ama kızgınken çok tatlı olduğumu da söyledi. hiç inanmadım. yalancıydı o. biricik, yalancımdı. seviyor musun? derdi, kalbimin her bir hücresiyle derdim. hafiften gözü dolardı, kıyamaz öperdim gözlerini. belki ondandır zamansız gitmesi. eskiler derdi hep, gözden öpmek hasrettir. askere giden öpülür gözden derlerdi hep. ama karşımda böyle ıslak gözlerle oturmasına da izin veremezdim ya?
öperdim. bol bol.
-
büyük bir yudum daha-
o gün geldi çattı,
`verilen sözler birdi edilen yeminler sıfır
eşyalar alındı fotoğraflar söküldü
yerlerinden
bir aşkın izlerini yok edecek yeni bir aşk
sipariş edildi yeniden.`
gitme... diyebildim sadece, dudaklarım güçsüzdü. yorgundum biraz da, kalbim de yeterince ağırdı. sırtımda da kocaman bir ayrılık yükü vardı.
gitme...
-hayatımın en güzel yıllarını böyle geçiremem.
sevmiştim ben abi vesselam...
edit: yarakonda'nın isteği üzerine daha ayrıntılı bir versiyonu : (bkz:
2 yıllık sevgilimin 2 dakikalık özeti/#48682434)