1. 1.
    0
    *hata: Nöbetçileri, fırtınanın şiddetinden nöbet yerlerini bırakıp şuraya buraya

    sığınmışlardı. Hey Ulu Tanrı! Nerelere kaadir değilsin! Bir avuç mücahit kulunu,

    Karlos kafirinin yel zütürmez ordusuna ve deryayı kaplayan donanmasına karşı muzaffer

    eder misin? Bu da senin lütfuna bağlıdır.

    • hata: Haçlılar’ın vaziyeti, kelimelerle anlatılamayacak derecede kötüydü. Bizzat

    Karlos Kral, ki Avrupa’nın yarısına sahipti, değerine paha biçilemez atını kestirip

    afiyetle yedi. Cezayir’den kaçarken, başındaki tacı fırlatıp deryaya attı. Hakanımız

    Sultan Süleyman Han’a özenip ordusunun başına geçmek istemişti. Fakat hakanımız gibi

    asker olarak yetişmiş bir hükümdar değildi. Ömründe tek başına bir orduya kumandanlık

    etmemişti. Askerlik ve derya ilimlerinin külli cahiliydi. Karlos Kral, az daha esir

    düşüyordu. Ancak kendisini koruyan Malta şövalyeleri sayesinde ve Hasan Bey’in

    askerinin az olması yüzünden kurtulup kaçtı... ..DD
    ···
   tümünü göster