1. 26.
    0
    havalar sogukdu.. cunku mart ayı.. ankara kuru ayaz..

    sıcak bişeyler ıcmek ıstedı..bir bardak çay.. ince belli bardakda..

    bense sahlep istedim..cok severım.. soguk havalarda vazgeçilmezim..

    çayı begenmemişti ama.. tomurcuk atmıslar dıyıp eleştirmişti.. bense yavaş yavaş sahlepimi yudumluyordum sadece..

    yarım saate yakın oturdukdan sonra.. yarısını ıctıgım sahlep sogumasının etkisiyle içmiyecegimi dile getirdim..o zaten benı bekliyordu..

    cıktık dışarı.. sinemaya gitmek uzere yola koyulduk..

    ve o minnacık yumusacık ellerıyle ellerımı kavradı.. cesaret edemedıgımı başardı.. bana rüya gibi gelen tatması mumkun olmayan o duyguyu yaşattı..

    havanın .. rüzgarın .. sogugun umrumuzda olmadıgı .. sadece ellerimizin kavusmasının umrumuzda oldugu ve.. ruzgarın etkısıyle donan .. askın etkısıyle yanan kavrulan ellerımız.

    "büyülü fenere"zütürdüm ilk başta.. kücüklükten beri oraya giderim.. kocatepe camii altında..

    ordaki filmler hoşuna gıtmedı.. metrepole döndük beraber..
    ···
   tümünü göster