1. 1.
    0
    woody allenin kendisinin ağzından döküldüğü üzre artsy fartsy sanat filmleriyle en önemli hesaplaşması olan the interiorsa da bakmakta yarar var, çünkü woody çıkmış bu hemen de en başarılı filmi olan annie hall dan hemen sonraki filminde, the interiorsda*, artsy fartsy yönetmenlerin en babalarından ìngmar bergmanin ( tabii ki amerikalılara göre artsy fartsy olan bir yönetmen bu) filmlerine ve üslübuna dokundurmuş, bergmanin cries and whispersda kullandığı öğeleri kullanip sanat filmleri denen şu amerikalıların canavardan kaçar gibi kaçtığı filmleri güya incelemesine alıp kendi kendini rezil etmiştir. neymiş sanat filmi üzerine eleştirel film yapayım derken, kendi elitizminde boğulmamak söz konusu bile değilmiş, nasıl ama bir woody allen filmi düşünün ki, filmin çoğu üç artsy fartsy * kız kardeş ve annenin birbirlerini pgiboanaliz uğraşlarıyla geçiyor ve sonlara doğru kızlardan birinin "günlüğüme yazmaya karar verdim çünkü hislerim çok kuvvetliydi" gibi bir tadı kaçmış bergmana göndermeyle bitiyor. of hayır başka türlü olabilirdi bu "sanat filmlerine ti'ye alır bir sanatsal bakış açısı" denemesi.
    ···
   tümünü göster