1. 101.
    -1
    o gün öğlene kadar yaşadığı şoku üstünden atamadı arap. sinir küpüne döndü resmen. sakinleştirmeye çalışıyoruz. sakinleşmiyo. eline bi geçse parçalarına ayırıp tek tek her bi parçasının üstüne işiycek. neyse dedim al bi bira iç kendine gel. olayı ne harun abiye ne behçet abiye anlattık. sadece üçümüz ve aynur biliyodu. ulan dedim hele bi dur adamın yeri belli sanı belli elbet gelicek buraya dedim. gelicek tabi zütveren dedi bu sopayı o zütüne sokmazsam benim adım arap değil. tamam dedim buluruz rahat ol. o günün akşamı çarşıya indik dördümüz, caspi arap ben ve aynur. akşam 11 gibi çarşıdan dönerken bi grup amca deniz kenarındaki masalarda oturmuş rakı balık yapıyolardı. biz pek dikkat etmedik ama aynur şu sizin keltoş değilmi dedi. hani dedim nerde. şurda işte dedi orda oturuyolar içiyolar ya dedi. arap görür görmez adamın üstüne koşmaya başladı tabi. abartıyosam şerefsizim arabın sandalyede oturan kele tekmeyi koymasıyla adamın sandayleden düşmesi arasında 0,5sn gibi bi zaman var. (bkz: sandalyeden düştüm) tabi yandaki amcalar olayın şokuyla birlikte yeğen naptın sen hoop noluyo ohaa gibi nidalarla etrafa saçıldılar. bende arkasından koştum arabı tutmak için ama gözü dönmüş bizim emenikenin düşmanına vurur gibi vuruyodu adama. o suratı hala gitmez gözümün önünden. adamın kafası arabın yumruğuyla yerdeki yerdeki çakıllar arasında yaklaşık 45-50 sn zigzag çizdi. yüzü gözü kan içindeydi ama arap hala sinirini alamamış olucak ki vurmasın diye kolunu tutarken bana bile sert yumruklar attı. neyse zar zor ayırdık biz bunu sakinleştirmeye çalışıyoruz. adamı yerden kaldırıp şezlonga yatırdılar. polisi aradılar.
    ···
   tümünü göster