1. 26.
    0
    sonra hemen hızlı hızlı eve gitti. o gidince ben bakıp kalıyodum, sonra arkamı dönüp giderken o apartmandan görüyomuş beni, kıyamamış o güni sarılmış öyle bi anda, iyi ki de sarılmış. ara ara ufak tefek tartışmalar, kavgalar yaşıyoduk tabi, bazen o, bazen ben suçlu. o suçlu olduğunda her barışmak için bi öpücük istemeye başladım, o kadar da yüzsüzüm ama tekrar ediyorum, banane. ona ihtiyacım vardı, hep var. böyle böyle günler geçerken, ben onun ellerini ısıtma bahanesiyle ufak ufak okşarken, bi gün onun da yüzünü cama dönüp hafif hafif karşılık verdiğini gördüm. normalde hiç acımam, utandırırım direk ama kıyamadım o ana, bıraktım ben, o okşadı o gün. sonra evlerinin altındaki caddede indik, karanlık bi cadde, caddenin sonuna geldiğimizde bi tur daha atalım nolur dedim, saate baktı filan, tamam dedi. yürüyoruz, güya, utanmasam on yılda bi adım atıcam bitmesi o an diye. rüzgar da vardı hafiften.. sarıldık yine tatlı tatlı, alnına bi öpücük kondurdum, kopup gitmişti dudaklarımdan kendi kendine oldu. o gün bana ait olduğunu anladım artık. sonra hep o alttaki karanlık caddede inmeye başlamıştık, bi öpücük hakkımın olduğu günlerden birinde, bir sürü öpmüştüm, nasıl kızarıyo ama eriyo yanakları resmen, öptüm ben de bir sürü, banane. sonra tekrar sarıldık tam gidicem ellerimi çektim, çat. ellerimi yakaladı bırakmadı, o karlı günde sarıldığına şaşırdığımdan daha çok şaşırdım, bırakmamıştı, bi an önce gitme telaşı yoktu. kocaman sarıldım ben de tekrar, çok şekerdi yaa inanılmaz şeker.
    ···
   tümünü göster