is yerinde basima gelen ibretlik

"ben bu işin peşini bırakmam diye mırıldanıyor" bir yandan da müdürü evine bırakmak için eşek gibi gibi arbayla beşiktaşın daracık sokaklarında menavralar yapıyordu sami. müdürün evine yaklaşmıştık, artık gibtir olup eve gitseler de ben de topuklasam diye dua ediyordum.

sami telefonu elinden bırakmıyo, bilakis sanki elinden kaçıracakmışım gibi sıkı sıkı tutuyodu züt. en nihayetinde müdürün evine geldik, sami müdüre,

"sen çık yukarı beni bekle ben şu delikanlıyla bi adam adama konuşacam" dedi.

hani hokkabaz filminde cem yılmazla arkadaşını dövmek için odun getiriyolardı ya. işte o sahne geldi aklıma. yanımda biri olsa "heehh odunlar da geldi. meşe odunu mu bu?" diye sorsa tam olacaktı. karı sessizce yukarı çıktı. biz kaldık arabada.