+19
-2
içinizden gibtir git artık huur çocuğu dicekler olabilir evet gibtirip gidiyorum zaten ama son birkaç cümlem var, sözlük hakkında, sizlerin hakkında, özet geçemeyeceğim, isteyen okur;
birinci nesil yazarım. sözlüğün kurulduğu ilk günlerde yazar oldum. aynı zamanda ekşi yazarıyım. (durun hemen küfretmeyin) zira sözlüğün ilk yazarlarının çoğu ekşi yazarı. hatta bugün buraya has olan ve hatta gündelik hayat içinde bile popülerleşmiş o dil, can sıkıntısından buraya gelen ekşi yazarlarının oluşturduğu bir dil.
sözlüğün kurucusu da eski bir ekşi yazarı olan zeykur'dur zaten bilen bilir. ancak buraya konan adminler ve modlar tarafından yazarlığı elinden alınmıştır, eskiler hatırlar.
şimdi bu sözlük kurulduğu ilk günlerde müthiş bir heyecan vermişti bana. evet bilinçle kurgulanmış bir altyapısı yoktu, fakat bir anda kimliğine dönen anarşizm ruhu benim gibi bir çok yazarı da heyecanlandırmıştı ve sözlük bir anda internet aleminin en özgün yerlerinden biri oluvermişti. tabiki yine çoğunluk ekşi olmak üzere, diğer(uludağ ve itü) sözlük yazarları sayesinde. hatta yine biz çıkıp kendimize küfürler edip lakaplar takmıştık(ekşici bin).
fakat sözlüğün yöneticileri inci'nin geldiği noktada hiçbir emeği olmayan şanslı insanlardı ve idare etmeleri zor gözüküyordu. açıkçası yine de benim umduğumdan uzun sürdü yaşantısı inci sözlüğün. zira bir anda türkiye'nin en popüler sitelerinden biri haline gelmiş bir yapının başında üç beş çapsız adama güven olmazdı. sonuçta da haklı çıktık. underground kültürün bir parçası olabilecekken yapılan her ziyaret sonrası yazar alımları açılmış ve sağda solda sözlüğün adını duyan alt düzeydeki internet kullanıcı sözlüğe doluşmuştu. en son iki gün önce bir kafede 5-6 lise üniformalı gencin dedeler müziği açarak etrafa şirin şirin baktıklarına şahit oldum. böyle olmamalıydı. tamam anarşist bir altkültür platformu olarak planlanmadı burası ama popüler kültürün bir öğesi olması da acı verici. ekşi sözlükte bile bu durum tartışılırken, inci'nin geldiği nokta kaygılanmak için gayet yeterli nedenler sunuyor.
sonra sözlüğe girme aralıklarım uzamaya başladı. benimle beraber diğer yazarların da öyle olmuş. zira her girişimde tanıdık sevdik adamların izine rastlamıyor, yepyeni insanlar görüyordum. çoğu ergenliğin verdiği isyankar ruhla sağa sola saldırıyordu. evet önceden de ergen ruhu vardı ama üniversite kültürüyle harmanlanmış bir ruhtu bu. tarihin arka odası progrdıbına yapılan saldırının sahip olduğu ince zeka, daha sonra hiçbir zaman gün yüzüne çıkmadı.
şimdi liseli-üniversite olarak bir ayrımcılık da yapmak istemem lakin demek istediğimi anlamışsınız işte; o hınzır, başbelası ama bir yandan da sempatik, anarşist ama onurlu karakteri kayboldu sözlüğün. blogtv'de kız sayfalarına saldıran bir foruma dönüştü.
şimdi bunları neden yazdığımı soracaksınız;
açıkçası altı aydır girmiyordum buraya. hatta şifemi başka arkadaşlara söylemiştim, onlar kullanıyordu hesabımı. ancak can sıkıntısından dolayı 10 gün kadar önce yeniden girdim ve eskiden beni heyecanlandıran, içimde birşey yapma isteği uyandıran heyecanın dolaştığı sol framein, sadece anılarımda kaldığını gördüm.
evet gibtirip gidiyorum beyler...
ama bilin ki her geçen gün markalaşıyorsunuz.
kendine ssg'yi örnek alan bir adam var başınızda.
geldik, büyüdük, saldırdık, yıktık, zaman zaman yeniden inşa ettik ve artık popüler olduk. bizim sonumuz popüler olmaktı. artık hepiniz popülersiniz, kabul edin.
sizler az sayıda kalmalıydınız,
sizler gizli saklı işler yapmalıydınız,
sizler her zaman zekayı önplanda tutmalı ve onurlu davranmalıydınız,
sizler sokakta da yer almalı, duvarları stencillerle kaplamalı, sadece eylemlerde gözükmeliydiniz,
sizler var ya sizler...
ben sizin topunuzun dıbına koyayım.
oldu mu binler...
hadi şimdi ben gibtirip gidiyorum,
sağlıcakla kalın...