-
1.
0bundan 3 sene evvel soğuk bir şubat akşamıydı. saat 20:00 gibi işlerimi halletmiş, kuzenimin evine geçmek için minibüs beklemekteydim. yağmur çiselemeye başlamıştı. her zaman olan şey yine oldu. o akşam eve değil de kuzene gideceğim için, sürekli evimin olduğu yere giden minibüsler boş bir şekilde geçiyor, ama kuzenin evine gidenler balık istifi şeklinde olduğundan durağa yanaşmıyordu bile. o zamanlar sigara kullanıyordum. yaktığım sigaradan iki nefes alamadan yağmur bin ediyordu amk. üstelik, aksi gibi çakmağın gazı da bitivermişti. bilen bilir. antalya'da kışın hava birden bire zifiri karanlık olur. karanlığın bastırması, yağmurun hızlanması ve o akşam yapmam gereken bir sürü işimin olması nedeniyle, uzun süre yürümeyi göze alıp, evime doğru giden minibüslerden birine atladım. o sıralar, belediye tramvay gibiyle olsun, alt geçit, üst geçit takuyla olsun şehrin dıbına koymuştu. çallı-çevreyolu istikameti boydan boya trafiğe kapalıydı. çallı'da minibüsten indim ve sanayi karakolu'na doğru yürümeye başladım. o yağmurda en az 20 dakika yürüyecektim. işin kötü yanı, bu istikamet boyunca çalışma vardı ve yol boyunca hiçbir sokak lambası bulunmamaktaydı. gibtiğimin yağmur bulutları ayın önünü perdelemişti. zaten yola yakın olmayan evlerin ışıkları bile düşmüyordu amk. her an bir çukura düşme, duran bir iş makinesine bodoslama dalma, kısacası kendi kendimi yaralama riski vardı. maddi durumum iyi değildir benim. bu yüzden öyle pek çoğunuz gibi süper telefonlarım olmadı hiç. o sıralar bir arkadaşın verdiği eski nokia 5100'lardan kullanıyordum. yalnız feneri çalışmıyordu amk. mesaj ekranına getirdim, böylece gib gibi cılız beyaz bir ışığım olmuştu. ayak uçlarıma doğru tutuyor, adım attığım yeri görmeye çalışıyordum. bir yandan da arada kafamı kaldırıyor, telefonu tutup önümde ne var görmeye çalışıyordum. koca yolda tek başımaydım amk. sigaram vardı ama çakmakta gaz yoktu. kafa bi' dünyaydı. çok gitmemiştim ki, telefonun şarjı bitti amk. tek çarem, cebimdeki çakmaktı artık. çakmağı çakarak, bastığım yeri görmeyi umuyordum. iki büklüm bir halde 4-5 adım atıp, çakıyordum çakmağımı amk. öyle öyle bir hayli yürüdüm. lakin çakmağın da anasını gibmiştim. artık taşın da bitmek üzere olduğunu anladığım bir anda, bir defa daha çaktım çakmağı. bu hareketim, hemen önümde yatan sokak köpeğinin sivri dişli ağzıyla karşı karşıya getirdi beni. "vuroauuuuuuuuu" diye bir ses çıkararak havladı hayvan. size yemin ediyorum, hayatım boyunca pek çoğunuzun görmediği şeyler görmüş birisi olarak, o kadar korktuğumu hatırlamam. can havliyle nasıl bir tekme salladıysam hayvana, resmen iç organlarını hissettim. altıma sıçacaktım anasını gibeyim. kuzenin evine gidene kadar, o karanlıkta sanki görebilecekmişim gibi, dönüp dönip arkama bakmam da cabası amk. köpek panpalarını toplayıp gelirse diye...Tümünü Göster
özet: yok amk. oku.
-
mottogirl adlı yazarın kaka deliği
-
neee 46 online mı
-
ccc rammstein ccc günaydın diler 26 12 2024
-
27 yasında abinizin canı amburger çektii
-
bu nasi ev amg oglu
-
incisözlük görgü kuralları
-
karbon ayak izi var da
-
ben tapınakçıyıım
-
erkekler olarak hesap açınca
-
sonunda şu sözlük düzeliyor
-
mottogirl ne haber
-
bu makaras serwfsizinin yan hesabi
-
incigaleri bu foto da benden olsun
-
bir sözlük kızıyla seviyeli bir ilişki
-
iyi la 2 sene sonra twitterda tt olcaz
-
makaras iyi adamligi
-
melek dayının entrysi 45 dakika şukulanmamış
-
bugüne tıklayınca server error veriyor
-
ulu önder atatürkün fotosu ile kutsayalım
-
aşkin yaşi yoktur demiş
-
kilosu 1000 tl haftada 1 anca
-
sulandın he hemen
-
incigaleriye ilk ddos saldırısı
-
hiç birisini ciddi manada öldürmek veya
-
zülman cinlerii
-
mottogirl
-
gencecik oğlanların altında bmw var
-
asgari ucret bence yeterli
-
serkan inci sözlüğe şimdi bakıp ne gülüyordur
-
erlik haaland
- / 2