bu başlıkta ekşici piçler gibi konuşuyoruzz

bugün en çok inanılan iki dinin birisinin peygamberidir.

kitabının birçok yerine "dinde zorlama yoktur" "senin dinin sana benim dinim bana" temalı cümleler yazmış olmasına rağmen insanların inanıp kendilerini mutlu hissettiği, onlarla belki günlerini çok iyi geçirdikleri, manevi huzuru buldukları, onlar sayesinde daha çok çalıştığı, insanlara iyi davrandıkları, ve hayatlarını ancak onunla devam ettirebilecekleri putları kırmakta beis görmeyen bir insan bu.

yazdığı kitabın aslında olması gereken cümlelerinden bahsettik. zaten savunulan kısım da genelde buralar. fakat aslolana bakacak olursak, zaten kitapta o dinin dışındaki bütün dinleri ve inananları kendilerine katılmadıkları takdirde yok etme eğilimli cümleler de geçiyor bildiğimiz üzere.

zaten bu iki düşünce biçiminin aynı kitapta yer alması yeterince ironikken, bir de bu insanların inançlarını aşağılama, inandığı şeylere zalimce saldırma olayı var. the messenger filminde de görüldüğü üzere putları bizzat yıkıp iyi bir şey yaptığını zanneden bir adam var ortada.

hangi hukuk bunu haklı çıkarır? bu olayı ne savunabilir? koskoca tanrının seçtiği peygamber, ne hakla insanların inancını yerle bir edebilir? hani herkesin inancı kendineydi?
bu nasıl iki yüzlülüktür anlayabilmiş değilim.