+1
Bölüm 2
Adem, Allah'ın katına doğru giderken; Allah ise o sırada Adem'i nasıl kandırabileceğini düşünüyordu. Adem, uyandığında elma ve üzüm ağaçlarından yemişti; ama bir türlü yasak elma ağacından elma yememişti. Bu da Allah'ı sinirlendirmişti. Adem'e o yasak elma ağacından elmayı bir şekilde yedirip, onu dünyaya postalamak için bir yol düşünmeye çalışıyordu.
Adem, Allah'ın yanına doğru gelirken, Allah geleceği görme gücünü önceden kullanıp, Adem gelmeden önce melekleri yanına çağırmıştı ve Şeytan'ı da ayrıca çağırmıştı. Bu sefer, Allah daha farklı şeyler düşünüyordu. Adem, bir süre sonra Allah'ın konforlu çek-yatlarının bulunduğu katına geldi. Etrafına bakındığında, Cennet'teki herkesin orada olduğunu düşündü; acaba neler oluyor diye merak etti ve Allah'a sordu:
- Neler oluyor burada? Herkes neden toplandı?
- Sana bir süprizim var Adem, egonu okşayacak bir süprizim var dedi Allah.
- Adem heyecanlanmıştı, ilk defa bir süpriz alacaktı ve merakla sordu: Hadi ya, nedir süprizin peki? dedi.
- Allah: Bütün bu varlıklar biraz sonra benim emrimle sana secde edecekler dedi.
- Adem: Eee, sonra ne olacak? diye meraklı bir şekilde atıldı.
- Allah: Sonrasını elbette ben biliyorum, ama senin için biraz eğlenceli olacak. Şu sıkıcı sonsuzlukta, hem biraz da ben eğlenmiş olacağım dedi.
- Adem: Hayır, demek istediğim; bu varlıklar bana secde edince ne olacak yani? Bu mu süprizin dedi sitemle.
- Allah: Ne beğenmedin mi? diye sert çıkıştı.
- Beğencek bir şey yok ki bunda, bende benim için bir hatun yaratacaksın falan sanmıştım. Bana secde edeceklermiş, peh!... Ben senin gibi megolaman değilim ki bundan zevk alayım dedi Adem.
Allah Adem'in bu sözleri karşısında biraz öfkelenmişti. Ama yine de planını bozmak istemiyordu ve sukünetle konuşmasını sürdürdü: Tamam, onu da yaratırım; ama önce sana hazırladığım bu süprizi gerçekleştireyim, olur mu?
- Ee, madem bu kadar hazırlanmışsın, gerçekleştir o halde dedi Adem.
Allah derinden bir nefes aldı, ve bütün varlıklara seslendi: ''Herkes Adem'e secde etsin!'' Allah'ın bu emri üzerine tüm melekler Adem'in önünde secdeye durdular, ama içlerinden de küfür ediyorlardı. Adem'in sonradan peydahlanmış varlığı, kendilerinin varlığından daha önemliydi, melekler bu durumdan gerçekten sıkılmıştı, ama hepsi de mecburiyetten secde etmek zorunda kalmıştı. Ama... Yalnızca Şeytan secde etmemişti. Allah bunu gördü, ve Şeytan'a seslendi: ''Hey, duymadın mı beni; Adem'e secde edin diyorum?dedi.
-Seni duydum Allah, ama ben o pis çamurdan yaratılmış bir varlığa secde etmem, benden ne üstünlüğü var? Hem sen bizi yarattın diye ne bu afra tafra, çekilmez bir tanrısın Allah'' dedi Şeytan.
Allah Şeytan'ın öncenden bunu yapacağını zaten biliyordu; geleceği görme yeteneği sayesinde. Ama bunu yine de canlı canlı yaşamak istemişti; sıkıcı varlığına biraz heyecan katmak için. Ama Allah da iyi bir oyuncuydu, Şeytan'a döndü ve '' Seni lanetliyorum, defol git katımdan. Benim lafımı dinlemeyi öğreneksin bundan sonra, tamam mı? Cehennem'de yakacağım senidedi.
iyi de ben zaten ateşim, ateş ateşi yakmaz kidedi gülerek Şeytan. Allah iyice kızmıştı, kendisiyle dalga geçen bu yarattığı varlığa haddini bildirmek istiyordu, ama kafasında kurguladığı planı bozmamak için biraz daha alttan alması gerektiğini düşündü. Bir süre sonra konuşmasına devam etti Tamam, haklısın. O zaman bende senin için buzdan bir soğuk ateş yaratırım, çok da zor değil benim için.dedi.
Bunun üzerine Şeytan,Çok korktum. Yakacaksan yak? Ne bekliyorsun?dedi ve soluklanıp konuşmasına devam ettiNe tür bir manyaksın ya, bilmiyorum gerçekten. Şimdiye kadar Kendi yarattıklarıyla eğlenen bir tanrıya taptığım için kendimden iğrendim, keşke daha önce isyan etseymişim'' dedi.
Allah Şeytan'ın bu sözlerine alındı, kendine biraz ders çıkardı ve alttan alması gerketiğini düşündü. Tamam, seni insanlık tarihi boyunca yaşatacağım, sende onları isyana teşvik edeceksin. Senin görevinde bu olsun, anlaştık mı? dedi. Allah bu sözleri söyler söylemez, ağzından kaçırdığı bu cümlenin Adem'i uyandıracağını düşündü bir an. Ama Adem o kadar umursamazdı ki, testosteronlarının geleceği hakkında düşünüyordu o an. Kendi için yaratılacak hatunla ne tür fanteziler yapacaklarını planlıyordu sadece; Allah ve Şeytan'ın atışmalarıyla ilgilenmiyordu bile; onun ilgilendiği şey, önünde ki 'küçük Ademdi' yalnızca.
Adem, Allah'ın planını anlamamıştı ve Allah bundan dolayı rahatlamıştı ve derin bir ohhh çekti. Sonra koltuğuna uzandı, ve elleriyle başını ovdu. Şeytan'la da anlaşmıştı. Adem hayaller kuruyordu hâlâ, Allah, Adem'e dönüp Şimdi senin için bir eş yaratacağım, hadi yine iyisin Adem dedi. Adem, Allah'ın bu sözü üzerine çok sevindi ve Eyvallah demekle yetindi.
Ama bu kadın için, senin kaburga kemiğinden bir parça almam gerekiyor; yoktan var edebilirim tabi, ama bu biraz zahmetli; onun için senden rica etsem, kaburga kemiğinden bir tane alabilir miyim? dedi Allah.
- Lafı bile olmaz, ama canımı acıtmazsen sevinirim dedi. Adem.
Bunun üzerine Allah, Adem'in kaburga kemiğini çıkardı; iki eli arasına aldı ve ovdu, ovdu, ovdu. Sonra üfleyip, püfledi; ve sonra bir su buharıyla beraber ortaya bir kadın çıktı. Adem, kendini o kadının üzerine atmamak için zor zaptediyordu. Ortalıkta çok insan vardı, ve açık alanda cinsel birlikteliğe karşı utanabilirdi; bu yüzden sakin kalmaya çalıştı.
Allah konuşmaya başlamıştı: ''Adem, şimdi bu yaratığım kadının(daha doğrusu 'kızın' adı) Havva. Şimdi Cennet'e gidin, doya doya ne yapıyorsanız yapın, istediğinizi yiyin ve içindedi. Sonra planının o can alıcı cümlesini kuracağı anı düşündü Alah, ve eklediAmaaa, sakın yasak ağaçtaki elmalardan yemeyin'' dedi.
Adem bunun üzerine Allah'a sordu, neden o ağaç yasaklı peki?
- Bunu hiç düşünmemiştim harbiden dedi ve ne uyduracağını düşünmeye başladı. Çünkü o ağaç, ilaçlı. Evet, yeni ilaçladık o ağacı, ondan yerseniz zehirlenirsiniz dedi Allah.
Adem, bunun üzerine tamam dedi ve Havva'nın elinden tutup, Cennet'in yolunu tuttu.(lar)
...
Tümünü Göster