1. 1.
    +2 -4
    Sevgili günlük,

    Nuh paçayı kurtardı, bunlar yine üredi epey bi. Ama arıza yaratmaya devam ediyorlar. Lan bana tapınacaksınız diyorum, yok illa gidiyorlar acayip acayip figürler yapıp bunlara tapıyorlar. Yine iblis’ten işkilleniyorum. Bu lavuk hala ortalığı bulandırıyor galiba. Yoksa durduk yerde niye arıza çıksın ki.

    Sevgili günlük,

    Bu iblis iyice azıttı artık, garibanların çok fena kafasını karıştırıyor. Ona buna üfürüyor, millet yok ben firavunum, yok ben güneş oğluyum filan diye ortaya çıkıp delikanlılık yapmaya kalkıyor. Ben de dedim ki adam gibi bi peygamber çıkartayım ortaya bi de eline ne yapması gerektiğini yazayım vereyim. En azından okurlarsa unutmazlar. Musa diye bi tip vardı gözüme kestirdiğim zaten. Bunun yanına gittim. Önce bi korktu filan. Neyse on maddelik bi tebliğ verdim eline. Git soyunu sopunu topla Kenaan diye bi yer var oraya taşın dedim. Ama sapsal yolunu saşırdı, deniz kenarında telef olacaklardı az daha. Denizi açtım da geçirdim bunları. Gittiler Kenaan’a yerleştiler. Du bakalım belki adam olurlar orda.

    Sevgili günlük,

    Yine yoğun bir hafta yaşadım. Önce bu Musa’nın adamları zırvalamaya başladı. On madde yetmiyor diye bayağı kapsamlı bi kitap yazdım verdim, onu kafalarına göre değiştirdiler. Saçma sapan hareketler, buzağıya tapınmalar filan. Baktım birbirlerinden üreyenlerden bi tak olmayacak bi tane doğru dürüst tip yaratayım da ona anlatayım dedim. Meryem diye bi hatun vardi (girintili olanlardan yani), güzelce de bi şey. Bunun karnına temiz bi erkek koydum. Isa. Bu isa’ya anlattım naapicagini. Ama salak beceremedi. Gitti vali ile dalaştı kendini çarmıha gerdirtti embesil. Buna verdiğim manueli de adamları kafalarına göre değiştirdiler. Kutsal ruh mutsal ruh gibi zırvalıklar çıkardılar ortaya. Sıçacam bacaklarına sonunda o olacak.

    Sevgili günlük,

    Ben taktım bu Arap yarımadasına. Diğerleri nasıl olsa kendi yağlarında kavrulup gidiyorlar da bu Arap yarımadası denen bölgedeki eşekler bi türlü yola gelmiyor. Son bi peygamber daha göndericem. Oldu oldu, olmazsa, yola gelmeyenlerin hepsini cehennemde yakacam kayan yıldızlara yeminlen.

    Sevgili günlük,

    Adamımı buldum sanırım. muhafazid isimli bi eleman. Çok temiz bi tip değil aslında ama dehşet uyanık. Zaten temizlerden bi numara olmadığını gördük şimdiye kadar. Bu yeni peygamberim tilki gibi bi herif. Ticarete de kafası basıyor. Bundan da bi şey çıkaramazsak yuh artık. Su bizim Cebrail boş boş oturuyor zaten bi gönderelim bakalım noolacak.

    Sevgili günlük,

    Cebrail, muhafazid’e kitap vermeye gitti biraz önce. Ben bu serseme “ürkütmeden yaklaş, eleman kafayı üşütmesin, kitabi ver gel” diye sıkı sıkı tembih etmiştim güya. Yok ben öyle dememişim, “git ümüğüne sarıl, kitabi zorla okut” demişim sanki. Aptal Cebrail, Hıra dağında bi mağarada sıkıştırmış bu muhafazid’i “Al bak kitap getirdim oku” demiş. Elemanın okuma yazması yok “nasıl okuyim” deyince seninki sarılmış gırtlağına. Adamın bi yarim akli vardı o da çıktı simdi. Cebrail’in de işine son verdim. Yeni görev vermiycem artık. Naapsak, kitabi parti parti mi göndersek acep.

    Sevgili günlük,

    Bi süredir muhafazid’e azar azar kitabin bölümlerini gönderiyorum. Hepsini birden indirsek altından kalkamayacak anlaşılan.

    Sevgili günlük,

    muhafazid isi iyi beceriyor yemin olsun batan güneşe. Ben de bi kıyak geçmeye karar verdim, bi geceliğine cennete getirttim. Dibi düştü burayı görünce. Yalnız kevseri biraz fazla kaçırınca hafiften zırvaladı. Meleklerden birinin sırtına binmeye kalktı. Sonra “bu ne biçim binek, yüzü ayni insan gibi” filan diye dolandı bi süre. Neyse elini yüzünü yıkadık biraz kendine geldi, gönderdim ben de geri. Arada bi de cehenneme göz attırdım kısaca. Dedim ki, benim dediğimi yapanları cennete getirecem, yapmayanları cehennemde yakacam. Bu bi heves gitti bakalım.

    Sevili günlük,

    Ben bu iblisten yaka silktim arkadaş be. Bu gün tam muhafazid’e sure indiriyordum yavaş yavaş, herif araya girip parazit yaptı. Kendi laflarını da geçirtti kitaba. Simdi isin yoksa düzelt. Ne pis bi yaratık çıktı bu yahu. Hayır yakayım diyorum ama adamı zaten ateşten yarattık yanmıyo da mendebur. Dağıtacam ağzını burnunu bi gün ama büyüklük bizde kalsın, itle it olmayalım diye bulaşmıyorum şimdilik.

    Sevgili günlük,

    muhafazid peygamberlik olayının takunu çıkardı. Forsunu kullanıp önüne gelen dişi ile halvet olmaya başladı. Bi de utanmadan “hangi sıra ile yapiyim” diye bana soruyor. işi gücü bıraktık herifin uçkurunun hesabini tutuyoruz ha. Tutup bacağından sallayacam cehenneme ama and verdik bu son diye. Neyse şimdilik suyuna gidiyorum ama böyle yürümez bu is.

    Sevgili günlük,

    Oh be. Sonunda kitabın son sayfalarını da ulaştırdım muhafazid’e. Gerçi deriydi kemikti, kabuktu, ellerine ne geçerse onun üzerine not aldılar söylediklerimi ama birbirine karıştırmazlar umarım. Bu iste böylece bitti. Bi daha peygamber meygamber yok. Şu iblis biraz uslu dursa işler tıkırında yürüyecek ya gavatin uslu duracağı da yok. Şimdiden suları bulandırmaya başladı yine.

    Sevgili günlük,

    Bıraktım hocam ben bu isi. Uğraşmayacam artık. Bezdim be. Ben bu insan ırkını kendime azap çektirmek için mi yarattım yahu. Bu muhafazid’in ümmeti iblisten de beter çıktı. Dünyanın ... na koydular resmen. Önce önlerine geleni kılıçtan geçirdiler, sonra birbirlerine bulaşıp ortalığı kan gölüne çevirdiler. Sübyancılık bunlarda, ahlaksızlık bunlarda, hırsızlık, katillik ne varsa bunlarda. Geçenlerde aşağıda bi dolanayım dedim, bir baktım iblis efendi yakmış cigarayı gözleri cam cam, suratında pis bir tebessüm dünyayı seyrediyor. Önce çirkefi taslamayayım üzerime bulaşır neme lazım, tanımamazlıktan geleyim usulca sıvışayım dedim ama laf attı sıpa dayanamadım. “Batırdın lan canım dünyayı bir de geçmiş keyif yapıyorsun rezil yaratık” dedim. “Bana çamur atma arkadaş” dedi. Neymiş, artık hiç karışmıyormuş, hatta dünyaya adim bile atmıyormuş, onlar kendi kendilerine güzel iş çıkartıyormuş. Bahsi kaybettin diye de tutturmaz mı? Bende sigorta bir attı, iblis alçağını cehennemin dibine kadar kovaladım. Tam köşeye sıkıştırmıştım ki Azrail araya girdi de aldı elimden. Karizmayı da iki paralık ettik bu arada.

    Sevgili günlük,

    Utanıyorum ama iddiayı kaybettiğimi kabul etmek zorunda kaldım. iblis her gün düzenli olarak taciz ediyordu beni. Olmadık yerde karsıma dikilip, “Ne mızıkçılık yapıyon ki, kaybettin işte, efendi efendi kabul et” diye damarıma basıp duruyordu. En sonunda lanet olsun dedim. Kaybetmeyi kabul etmek de büyüklüğün sanındandır. Dünyayı yıktım attım. Ne kadar insan evladi varsa geberttim. Hepsini dizdim arafata. Saf torikler cennete girecez diye bekleşirlerken süper bir pislik geldi aklıma. Cennet’e giden yolun üzerine bi köprü yaptım ki akıllara zarar. Kıldan ince, kılıçtan keskin oldu. Maçası yiyen geçer cennete girer, geçemeyen cup, cehenneme. Yerse. Var mi öyle belese cennet? Hehehehe.

    Sevgili günlük,

    Köprü olayı iyi oldu, bir tanesi bile geçemedi. Cennet bana kaldı. Cehennemi de olduğu gibi iblise bıraktım, ne hali varsa görsün. Ben artık bütün gün cennette kevserle kafa çekiyorum. Bi daha da yok öyle acayip acayip şeyler yaratmak. Dertsiz başıma dert oldular durduk yerde. Böylesi daha iyi yahu, sakin sakin. Ohhhh.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster