nükleer karşıtı piç bi gel sana sorular

ihale bile yapilmadan özel koşullarda bir seçme yöntemi öngörülmüştür. nükleer santral ile üretilecek elektrik enerjisine, perakende satiş lisansina sahip olan dağitim şirketleri üzerinden 15 yillik alim garantisi verilmektedir.

tasari incelendiğinde nükleer santral kurulumu için bedelsiz arazi tahsisinden başlayan her türlü teşviğin devlet eliyle verileceği ortaya çikmaktadir. bu teşviklerin yerli kaynaklara verilmesi durumunda zaten türkiye’nin enerji sorununu çözmesi mümkün olmasina karşin nükleer santrallerin tercih edilmiş olmasi, enerji ihtiyacinin değil, siyasi bir tercihin söz konusu olduğunu açikça ortaya koymaktadir. kendi öz kaynaklarimiz bir kenara itilip, pahali ve tehlikeli olan nükleer enerji santrallerinin kurulmasi kabul edilemez.

türkiye’nin nükleer santrale ihtiyaci yoktur. hidrolik, kömür, rüzgar, jeotermal, güneş ve diğer yenilenebilir enerji kaynaklari dikkate alindiğinda türkiye’nin 482-569 milyar kilovatsaat olan potansiyeli, 2020 değil, 2030’lardaki elektrik ihtiyacini karşilamak için bile yeterlidir.

---

soru 1: alım garantisi vermeden arazi vs tahsis etmeden hangi bütçeyle hangi krediyle 40 milyon dolarlık yarıtım yapıcan?

soru 2: hangi devlet kurumu nükleer santral kuracak bilgi kapasite ve iş gücüne sahip?

soru 3: hangi yerli kaynaklara aktarılcak bu para? hangi enerji türleri ile enerji sorunu çözülecek?

soru 4: kilowatt başına maliyeti 11 dolar olan ve yaklaşık 60 sene kullanılacak olan nükleer santral,
arz garantisi olmayan rüzgar enerjisi (kw başına 7 dolar) ve güneş enerjisine (kw başına 8-10 dolar) göre nasıl daha pahalıdır.

Açıklama: Yenilenebilir enerji kaynaklarında arz güvenliği olmadığından asla çözüm olarak düşünülemez. ilk yatırım masrafları yüksektir. Ömürleri nükleer santrale göre sadece %20 daha fazladır ancak en ve en önemlisi arz güvenliği yoktur. Her zaman enerji saglayacakları garanti değildir. Ayrıca jeotermal ve kömür kullanarak termik santrallerde enerji üretimi nükleere göre kat kat zararlıdır çevreye.