1. 76.
    0
    behzat ç’nin ç sini

    star tv ekranlarında yayınlandığı ilk bölümden itibaren ekran fenomeni haline gelen behzat ç’nin ‘ç’sinin ne anlama geldiğini açıklıyorum.

    bu nedir?
    “behzat ç, bir ankara polisiyesi” sloganıyla çıktı ekrana… ilk bölümünden itibaren de büyük beğeni kazandı. yıllar oldu, ofiste hiç bu kadar bir dizi üzerinde konuşulduğunu, yorum yapıldığını duymamış, görmemiştim. çalışma arkadaşlarım bile behzat ç ile yatar, onunla kalkar olmuşlar.

    derken behzat ç’deki ‘ç’nin ne anlama geldiğiyle ilgili geyikler dönmeye başladı. yaptığım bilimsel araştırma sonucu behzat ç’nin ‘ç’sinin ne anlama geldiğini buldum. bunu birazdan sizlerle paylaşacağım.

    ç’nin gizeminin daha uzun bölümler saklanacağı malum. belki de final bölümüne kadar ‘ç’nin ne anlama geldiği açıklanmaz. belki final bölümünde bile açıklanmaz ve ‘ç’nin ne anlama geldiği sadece ‘şehir efsanesi’ olarak kalır.

    ancak benim açıklayacağım ‘ç’nin anlamı gerçeğe çok yakın bir tanımlama olacak. bunun üzerine kimse çok fazla laf edemeyecek.

    behzat ç, cinayet büro amiri. diyelim ki soyadı ç ile başlıyor ve güvenlik nedeniyle gizli tutuluyor. terör bürosu ve uyuşturucu bürosu göz önüne alındığında, bu iki büronun cinayet bürosundan çok daha yüksek güvenlik gerektirdiği gerçeğinden dolayı ‘ç’nin başka bir sembolü temsil ettiğini söylemek zaten mümkün.

    ben, ‘ç’nin soyadındaki ‘ç’ olduğunu iddia etmiyor, onu söylemiyorum. çok başka bir anlamı var ç’nin.

    şimdi yavaş yavaş ‘ç’ gerçeğine değinelim.

    dizinin sloganı ne? ‘bir ankara polisiyesi’ hatta kimilerine göre ‘angara’ olması gerekiyor da neyse…

    yani, ankara ile i̇stanbul arasında aslında gizli bir rekabet yaşandığının ve i̇stanbul’un dizilerine karşılık ‘bir ankara polisiyesi’ olduğu vurgulanıyor behzat ç’de.

    “istanbul dizileri sevgisiz, çıkarından başka bir şey düşünmeyen, düzgün ama mat yüzlerin oynadığı bol konaklı, bol tecavüzlü yeşilçam dizileriyle kendini tekrar ediyor” algısının yanı sıra, istanbul’un ankara’yı ezdiği, ötekileştirdiği ve kendisine bile benzetmek istemediği tezi savunuluyor.

    ancak ankara’da bir komiser olduğu, ikiyüzlülükten nefret ettiği, kendi çıkarlarından çok halkın çıkarlarını düşündüğü vurgulanıyor. istanbul ideolojisi olan para, pul, yükselme hırsı gibi gerçekler behzat ç’yi hiç ilgilendirmiyor. ankara sokaklarında insanlık için savaşıyor deniliyor.

    i̇stanbul dizilerinin jönleri gibi değil behzat ç. traşsız, pejmürde, evi boğaza bakmıyor, keçiören’de apartman dibine gömülmüş eski mobilyalı bir dairede yaşıyor.

    koyu renkli yazılar aslında ahmet yıldız’ın kaleminden; analize şapka çıkarılabilir.

    ankaralı bir profesörden bahsediliyor yazıda, bu profesör; “ankara’yı i̇stanbul’a taşıyorlar” diyor. “bütün bankalar gibi, ankara merkezli olan i̇ş bankası bile genel müdürlüğünü i̇stanbul’a taşıdı” deniliyor. “medya bile ülkenin başkentinde ‘temsilcilik’le çalışıyor. merkez bankası’nın bile istanbul’a taşınması düşünülüyor” diye devam ediliyor.

    ‘ç’nin anlamı; ankaralı olan, halen mezun olduğu hukuk fakültesinde öğretim üyeliği yapan bu profesör doktorda gizli. 1948 ankara doğumlu olan bu profesör, ankara koleji’ni ve a.ü. hukuk fakültesini bitirdi. uzun yıllar avukatlık yapan ve yazar da olan bu profesörün behzat ç’nin senaryosuna katkıda bulunup bulunmadığını bilmiyorum. ancak kendisinin yıllardır toplumsal olaylarla yakından ilgilendiği ve bu alanda faaliyet gösterdiği biliniyor.

    ankara’ya bu kadar yakın, ankara sevdalısı ve ‘ankara’yı istanbul’a taşıyorlar’ sözünün sahibi bu profesör doktorun ismi anıl çeçen.

    söylemleri ve behzat ç’deki gerçekler birbiriyle bu kadar büyük bir uyum içinde olunca tahminim şu ki; behzat ç’nin ‘ç’sinin anlamı anıl çeçen’in ‘ç’ sidir
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster