0
buluşma
ben:selin, bana neden canım diyorsun hala?
selin:volkan! bugün her şeyi unut, benim dışımda her şeyi yani.. nişanlı olduğumu da..
ben:ya sonra?
selin:sonrası geldiği zaman düşünürüz. bırakta birlikte bu anı yaşayalım tıpkı eski günlerdeki gibi..
sanki yarın, ölecekmişiz gibi konuşuyordu. hayatı umursamak istememesi ve geçmiş günlerimize özlemini, galiba hala beni seviyor olarak anlamlandırdım.
selin yanımdaydı yine..ve o minik elleriyle ellerimi tutuyordu.
si̇nema
sinema’ya yakın bir yerde durup arabayı park ettim. selin önce koluma girdi, sonra elimi tuttu ama resmen sıktığını hissetmiştim.
ben:merak etme kaçmam dedim.
selin:pardon canım, dalmışım dedi.
çok mutluydu, gözlerinin içi parlıyordu ve bunu da hareketleriyle perçinlemeyi başarıyordu.
ah selin..!neden nişanlanma gibi bir aptallık yaptın sanki demek geldi dilimin ucuna..ama söyleyemedim.
mağzaların önünden vitrinlere bakarak sinemaya doğru ilerliyorduk.
bana "en sevdiğimiz şarkının adı ne?" diye sordu."izel-kızımız olacaktı dedim ve ekledim yalan oldu ama... onu hatırlatan değerleri unutmadığımı anlamak için sorduğu soruydu bu.
selin koluma bir tane yapıştırdı gülerek ve ekledi."istersen olur"
ben:iyi yapalım o zaman diyerek devam ettim.
selin gülse de devdıbını getiremedi.
arkalara bilet aldık,ben selin ile ilgilenmek istiyordum çünkü. sinema ve yapacaklarımız bir bahanenin parçası olacaktı. içinde selin olsun,her şeyi yapmaya hazırdım her zaman..
koltuklarımıza oturduk, selin ise elimi hiç bırakmıyordu.o filme bakmaya başladı ben ise o’na..
bir ara göz göze geldik.
selin: (gülerek ve kısık bir sesle) beni dikizlemeyi bırakıp filmi izle.
ben:özlemiş olamaz mıyım seni?
selin:bu kadar çok mu özledin beni?
ben:sen özlememiş gibi konuşuyorsun…
selin:seni ne kadar özlediğimi göstereceğim ama burada değil.
ben:seni seyretmek,o güzel bakışlarınla mutlu bir şekilde sinema izlediğini görmek bile beni bitirmeye yetiyor.
selin:yaklaş.. dedi.
kulağıma bir şey söylemesini beklerken dudaklarımı ısırarak öpmeye başladı. canım biraz yansa da yeter ki bunu o yapsın. hımmm..dilime çilek tadı gelmişti yine..
garip oldum, tıpkı o ilk öpüşmemizdeki gibi. selinnn,yavaş demeye çalıştım ama dudaklarımdan ayrılmıyor, delice öpmeye devam ediyordu.
selin’in en çok boyundan öpmemi sevdiğini biliyordum. boyuna öpücükler kondurmaya başladım.. hatta öperek indim.ara verilince toparlanmak zorunda kaldık.
selin tuvalete gitti, bende elimi yüzümü yıkadım. kafamda yaşadıklarım, dilimde ise çilek aroması…gülümsedim ve çıkıp selin’i beklemeye başladım.
selin geldi panik içinde.
-volkan,ne yaptın? boynumu morartmışsın..
si̇nema 2
selin’e “morarttığım yeri gösterir misin” dedim.
saçlarını yana atarak gösterdi..
bak burası dedi.. fondöten sürmüş ama yeşilimsi morluk kapanmamıştı.
kıpkırmızı olmuştum utancımdan. bunu ben mi yapmıştım?..
ben:üzgünüm selin. istemeden oldu.
selin: (gülerek) bir de isteyerek yapsaydın..
ben:sen istersen! yaparım ama..
selin:dikkat et,sorun yaşayacak izler bırakma bana..
ben:öpeyimde geçsin o zaman dedim..
selin:koluma vurarak “delisin sen…” dedi.
ara bitmek üzereydi,pop corn ve kola alıp bıraktığım izleri unutturmaya çalışıyordum.
selin, filmi izlerken pop corn’u bir kendi yiyiyor bir tane de bana veriyordu tıpkı küçük çocuklar gibi..
şımartılmaya selin ile alışmıştım ve o hala beni şımartmaktan yine vazgeçmiyordu.
telefonu sessizdeyken çaldı,ama açmadı.
ben ellerimi saçlarına zütürdüm.. saçlarıyla oynamak çok hoşuma gidiyordu.
elindeki pop corn ve kolayı bırakarak başını omzuma koydu ve üstümdeki switshirt’ü elleriyle sıkmaya başladı..
ben ise her şeyin düzeleceğini, üzülmemesini söylüyordum.ama koca bir yalandı, bunu ikimizde biliyorduk.
film beni sıkmıştı, çünkü gürültülü sahneleri yüzünden selin’e olan ilgimi dağıtıp duruyordu.
selin’e gidelim mi diye sordum kısık sesle ama duymadı galiba.
o başını kaldırdığı zaman filmin yansıyan ışığı göz yaşlarını fark etmemi sağladı. yanakları ıslanmıştı, elimle sildim ve
ben:neden ağlıyorsun,ne oldu şimdi?
selin:senden ayrılmak istemiyorum ben..
ben:ayrılmayacağız merak etme..
selin:volkan, yalan söyleyip durma bana..!dedi sinirlice.
ben:ya tamam, sakin ol diyordum ve selin’i sakinleştirmeye çalışıyordum.
filmin sonlarına doğru selin hıçkırarak ağlamaya başladı.
ben:selinnnn…kendine gel lütfen!
selin: (yüksek sesle)hiç kimse umurumda değil artık. anlıyor musun beni volkan!
ben:hadi canım, çıkıp biraz yürüyelim. temiz hava iyi gelir dedim.
dışarı çıktık ama selin’in ağlaması kesilmedi.
ben:ya canım kendine gel, üzme beni de.millette bir şey var zannedecek.
selin:gidelim buradan…
ben:nereye gidelim? diye sordum. islak gözleriyle:
“yanında uyuyabileceğim bir yere.. “dedi.
otel
aslında eve gidebilirdik ama fatih vardı ve selin’in nişanlı olduğunu biliyordu.
bize gidebilirdik ama fatih’in bir yerde ağzından kaçırabilirdi veya yoldayken birlikte bizi biri görebilirdi.
bu ihtimalleri göze alamadım, arabaya bindik ve bir otele gidelim mi? diye sordum.
selin:fark etmez, dedi.
arabaya binip,bir otele gittik ama kimliklerdeki soyadları farklı olduğu için oda vermediler. kızmıştım “size ne der gibi…”
birkaç otel daha dolaştım buralarda da aynı tavırlarla karşılandım. asker ve otel memleketinde bize kimse oda vermek istemiyordu. garip!
başka bir otele gidip 2 oda tutmaya karar verdim. sonuçta kimse bir şey diyemezdi.
selin’e sen çık canım ben gelirim dedim ve arabayı otelin parkına park edip anahtarları görevliye teslim ettim.
selin odasına çıkmıştı bende otel ücretlerini nakit ödeyip odama çıktım. otel’in içi dışından çok çok daha güzeldi, konforluydu.
selin’e mesaj atıp istediği zaman gelebileceğini söyledim ve televizyonu açıp seyretmeye başladım.
5-6 dakika sonra kapı çaldı, selindi gel içeri canım deyip, sağa sola bakındım ve kapıyı kapattım.
selin:duş alacağım ben dedi.
ben:tamam,al canım dedim.
selin:ama sende gel...
ben:selin duş almaya başlamıştı ben kıyafetlerimi çıkartırken.. yanına gittim.su buz gibiydi. fırladım dışarıya yeniden..
ya selin bu su buz gibi…
selin:ben alışkınım ve soğuk suda duş almayı seviyorum dedi.
ben:sıcak suyu akmıyor mu buranın?
selin:bilerek açmadım dedi ve hadi gel ya yanıma korkak olma bu kadar! dedi.
suyun altına girdim ama 5 dakika kalabildim ve titreyerek çıktım.
o ise her şey normalmiş gibi devam ediyordu.
bu kadar soğuk suda duş mu alınırdı?
ne yapmaya çalıştığına anlam verememiştim.
kurulanıp bornozu giydim ama titremekten kendime gelemiyordum bir türlü..
selin: (gülerek) bana baktı ve alemsin ya volkan!,dedi.
ben:i̇lk defa buz gibi suyla duş aldım, normaldir.
selin:”ilkler hep güzeldir” dedi.bir şey anlamalı mıydım, anlamadım.
otel 2
selin’in ilk birlikte olduğu kişi bendim.
bunu ilk birlikteliğimizde titremesinden ve tecrübesizce yaptığı hareketlerinden anlamıştım.
her şeyi geçtim baskıcı ve otoriter bir ailesi vardı ki zaten böyle bir şeyi evlilik dışı yaşamasına izin vermezlerdi.
ayrıca antalyalı olmasına rağmen temizdi. benimde sırf 3-5 dakika uğruna bir kızın hayatını karartmaya hiç niyetim yoktu.
.her zaman, nerde durmam gerektiğini bildim.
selin’de saçlarını kuruladı, dudaklarına nemlendiricisini sürdü v sonra bornozunu giyip yanıma oturdu.
selin: (gülerek)çok mu üşümüş benim yaramazım?ne düşünüyorsun? diye sordu.
ben :seni… dedim düşüncelerimi örtmek istercesine..
radyoyu açtım. tual-kasım çalıyordu..
selin:hımm.. söyle bakalım nasıl düşünüyorsun beni?
ben:şuan yanımda olduğun gibi dedim..
selin yaklaştı ve yatağa uzandık.. onun hafif nemli saçlarıyla oyuyor ve deniz derinliğindeki gözlerinde kayboluyordum..
ben:çok özledim seni ve hiç yanımdan ayrılmanı istemiyorum.
bir de bu anın sonsuza dek sürmesini..
selin:bence sen çok şey istiyorsun.
ben:biliyorum ama istiyorum..
selin:başka istediğin bir şey var mı?
ben:evet, yalnızca seni istiyorum dedim kırık bir ses tonuyla.. selin gözlerini kapattı ve derin bir iç çekerek:
“-hadi sarıl bana doya doya ve bir daha bırakma olur mu” dedi.
ağlayamamak için kendimi zor tutuyordum. onun ise gözleri çoktan dolmuştu.
sarıldım,hem de sımsıkı ve kalpten…bizim kaderimiz bu olmamalıydı.
biliyorum çok yanlışlarım çoktu ama 1 kere şans yüzüme gülüp sevdiğim insanla evlenmeme izin verse başka bir şey istemeyecektim bu hayattan.
selin’in sesiyle kendime geldim:
-volkannn! hadi öp b
Tümünü Göster