0
hayir demek..
selinin her isteğine olur diyecek konuma gelmiştim ve durmam gerektiğini anladım. selin ise bu değişken ruh halim veya takıntılarımdan hoşnut olmuyordu.ama bunu yapmak zorundaydım, beni anlamadı.. resmi tatil vardı,bu sefer ben gidiyordum selin ise kalacaktı. otobüse bindiğimde ali ve hakanı gördüm. hemen çaprazımda oturuyorlardı.ben selinle birlikteliğimden en yakın arkadaşlarımın geleceğini bile bilmiyordum.ali edirne’ye hakan i̇stanbul’a gidecekti. birde onların önünde kız vardı sarışın, uzun boylu.. aman neyse! deyip mp3 çalarımı açıp dinlemeye başladım.bir ara bizimkilere gözüm takıldı,ali muhabbeti döktürüyor bana da aşağıdan avucunu yalarsın olm!der gibi hareketler yapıyordu. afyonda durduk, kızın numaralı bileti yokmuş kaldırdılar. kız biraz gezindi sonra pardon! diye bir ses geldi. kafamı kaldırdım buyrun??? dedim.i̇zninizle yanınıza geçsem.. olur dedim, selinle güzel bir ilişkim varken bu da nerden çıktı? diye sordum kendime…
adı esra imiş,2.öğrenim.i̇zmirli ve çok geveze bir kız. yolculuk boyunca hiç susmadı, tıpkı benim önceki halim…
kız anlatıyor bende dinliyordum,bir ara ali’ye gözüm takıldı. yaklaş dedi.
”yengeye söylerim” dedi sessizce!ben” ne yapayım,git başka yere oturmu deseydim dedim?ali’den nasihatleri dinledikten sonra nerde kalmıştık dedim. kız kaldığı yerden anlatmaya devam etti. ispartalı biriyle berabermiş, askermiş ve onu görmeye gidiyormuş.”selin beni bir kere sakarya’ya görmeye gelmedi” dedim içimden. esra izmir’de beniki erkeğe aynı saate randevu veriyorum, sonra onların benim için kavgalarını izliyorum. bundan da acaip haz alıyorum” dedi. kızlar…nelerle uğraşıyorlar diyorum içimden.”başka haz aldığın bir şey varmı” diye sordum. amaç,denemek ve ne kadar ileri gidebildiğini görebilmek.”beni wc’de iken bir erkek arkadaşımın izlemesi”..allahım bu kız gerçekten salak! dedim içimden. midem kalktı sustum. kızı bolu’da postaladık, bende arkadaşlarla vedalaşıp sakarya’da indim. babamla tartışmıştım ve gel beni al demedim. gişelerden yürürken bir kamyoncu 05.00 gibi durdu ve şeker fabrikasını sordu. stat bize yakındı ve kamyoncunun ordan geçmesi gerekiyordu. stat yakınlarında yolu tarif edip,eve geldim ama yorulmuştum saat 05.40 olmuştu.
ezi̇yet
tatil bitti ve ben pazar akşamı, başka bir firmanın aracında yer bulabildim, aslında hakan’ı arayıp bilet aldırabilirdim ama yük olmak istemedim. servisle otobüse gittik ve çok geçmeden otobüse bindim. sabah sınavım vardı ve benim uykumu almam gerekiyordu.bir ara gözümü açtığımda otobüsün afyon’da bir dinlenme tesisinde olduğunu gördüm. acil tuvalete gitmem gerekiyordu. koştura koştura gittim, geldiğimde ise otobüs yerinde yoktu..
işin kötü tarafı sınav için çalışma notlarım, eşyalarım otobüste kalmıştı. firmayı aradım, ağzıma geleni söyledim ve “geliyorum “dedim. sabahın köründe, üstelik sınavımda var. akşehir oradan aktarmalı isparta’ya geçebildim. adamlar açık bilet verdiler ama umurumda değildi hele sınav varken…
sınava yetiştim, eşyalarımı yerleştirdim ve selin’e ulaşmaya çalıştım. telefonu kapalıydı. beklerken fatih’ten mesaj geldi.“su,kızılayda biriyle geziyordu..”ders programı bende vardı ve dersten geç çıkacaklardı. girişte kalorifer peteklerine elimi soktum ve beklemeye başladım. arkamdan biri yanağıma öpücük kondurdu, selin sandım. meğer esra imiş, tersleyerek “napıyorsun?” dedim. sadece masum bir öpücük olduğunu söyledi..”tamam, uzak durabilirsin o halde dedim ve arkamı döndüm.”biri görmüşmüdür acaba? diye..okula geldiğim ilk gün şu yaşadığım saçmalıklara bak! dedim içimden.
10 dakika sonra selin ve su geldiler. selin “canım, senin burada ne işin var?” diye sordu. dersimin olmadığını biliyordu ama onu ne kadar özlediğimi ve etrafımda dolaşan tehlikeleri bilmiyordu..
ben:seni merak ettim canım, telefonun kapalıydı.
selin:bizimde sınav vardı, hadi bir yerlere gidelim dedi.
ben:olur dedim, kekse demeseydim.su senle konuşmak istiyorum dedim. başka masaya geçtik..
ben:yasinle birlikte misin hala?
su:evet,ne oldu ki?
ben:abin var mı senin?
su:yok.
ben:tatil için ankara’ya gittiğinde, kızılay’da kimle geziyordun o zaman?
su:sana ne be,sana mı hesap vereceğim ben dedi. yasin ise ortalıklarda yoktu.
hem de öyle bir tartışma oldu ki ya o ya ben dedik ikimizde…
selin’in su yakınlarında olduğunu bilmek dahi istemiyordum. kız kaşardı, bulaştırabilirdi.koruma içgüdüm ağır basmıştı.
selin ise arada kalmış ikimizi de kaybetmek istemiyordu... yasin ile su,bu durumdan sonra ayrıldılar.ben ise selin için,su’ya katlanmaya devam ettim ama bir kaşar olarak..
yasin ile su ayrılınca, bende selin ile yakınlaşamıyorduk.bir sabah bağcıklı spor ayakkabılarımı giymiştim ve geç kalmıştık. hakan ve harun beklemedi beni.. elimde proje çantası, telefon ve kitaplarla apar topar merdivenlerden inmeye çalışınca yuvarlanmışım. ambulansın sesini hayal meyal hatırlıyorum sonrasında ise hep karanlıktı.
gözlerimi açtığımda hastanedeydim, oysa öldüm gibi gelmişti bana :p
kolumda serum vardı, bölüm hocamız annem ve babam karşımdaydı. annem ağlıyordu, sakin olmasını ve iyi olduğumu söyledim. ailem benim.. babam bile durumumu öğrenince kavgamızı unutup, izin almış ve 700 km yol gelmişlerdi. iyileştim 2 gün sonra taburcu oldum ve bizimkileri yolcu etti
Tümünü Göster